Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - OĞUZ, TÜRKMEN ve YÖRÜK ŞUURU - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 OĞUZ, TÜRKMEN ve YÖRÜK ŞUURU

OĞUZ, TÜRKMEN ve YÖRÜK ŞUURU
 Yazı Boyutu

 Tarih : 26.10.2008 - 15:18:02


Her boy kendi boyunu ve Türkmen olduğunu da bilmelidir. Bu sayede birlik bozulmayacaktır. Bütün Türkmenler ancak Türkmenlik şuuru ile Türk Milliyetçisi olabileceklerdir. Avşarlar Türkiye Türkmenleri arasında boy şuuruna sahip tek Türkmen boyudur...

 

Oğuz boyları günümüzde Türkiye’nin her tarafında dağınık şekilde yaşamaktadırlar. Oğuz, Türkmen ve Yörük kelimeleri günümüzde aynı anlamları ifade etmekte, değişik zamanlarda ve farklı yörelerde verilen isimler olarak algılamak gerekmektedir.

Oğuz anlam olarak,  Ok + z ’den türemiş bir kelimedir. (Ok) oymak, (z)  ise çokluk ekidir. Oğuz kelimesinin Çince’ye “kabileler” diye tercüme edilmesi de bu görüşü destekler1. Oğuz kelimesi Ok (ok ve oymak) + z ekinden türemiş ve Oğuz (oymaklar) anlamına gelmektedir2.

Oğuz Türklerine bazı kaynaklarda “Türkmen” adı da verilmiştir. Türkmenler Müslümanlığı kabul etmiş ilk Türk boyudur. İslamiyet Orta Asya’da yayılmaya başlayınca Oğuzlardan da bazı bölümler X. Yy ‘n ilk yarısında Müslümanlığı kabul etmeye başladı ve aynı yüzyıl sonunda artık çoğunluk İslam dinine girmiş idi. Oğuzlardan Müslümanlığı kabul edenlere İslam olmamış Oğuzlardan ayırmak için Mavera Müslümanları tarafından Türkmen deniliyordu. Türkmenler Müslümanlığı kabul eden ilk Türk topluluğu olduğu için Türkmen adı Müslüman anlamına da kullanılıyordu. Böylece Oğuzlardan Müslüman olanlara Türkmen denmeye başlandı. Oğuzlar ise kendilerine Türkmen demiyorlardı ve bu adı uzun zaman benimsemediler. XIII. yy başlarında ise artık Türkmen adı her yerde Oğuz’un yerini aldı3. Başlangıçta Oğuz etnik, Türkmen ise siyasi bir anlam taşırken4, Türkmen adı zamanla Müslüman konar göçerleri, hem yerleşiklerden, hem gayrimüslim Türklerden ayıran bir isim olmuştur5.

Türkmen adı, Türk + man (Farsça manend) ekinden oluşmuş ve Türk’e benzer demektir6. Veya, Türk + iman ‘dan gelir7. Günümüzde ise Türkmen adı Öz-Türk anlamına gelmektedir8.    

Yörük ise göçebe Türkmen, yürüyen Türk anlamındadır. Türkistan’da YÜVRÜK kelimesi güçlü ve atılgan manasına gelir.

Oğuzlar 24 boydan oluşan büyük bir topluluktur. Onlar Boz-ok ve Üç-ok olarak iki ana kümeye ayrılmıştır. Daha XI. Yy ’da Seyhun bölgesinde bu teşkilatın var olduğunu görüyoruz.

Oğuz boyları, Kaşgarlı Mahmud ve Reşideddin’de 24 boy olarak gösterilmiştir. Reşideddin’e Boz-Ok, Üç-Ok olarak iki ana kola ayrılmış, Oğuzların eski siyasi ve sosyal mevkilerine sadık kalınmıştır. Buna göre Oğuz Han 6 çocuğundan 4’er tane torun sahibi olmuştur ki Oğuz boyları bu 24 torundan gelmektedir. Boz-ok, Üç-ok ayırımı da iki ayrı kadından geldikleri içindir.  

                 Bozoklar
                Üçoklar

Günhan

Kayı

Bayat

Alkaevli

Karaevli

Ayhan

Yazır

Döğer

Dodurga

Yaparlı

Yıldızhan

Avşar

Kızık

Beydili

Karkın

Gökhan

Bayındır

Peçenek

Çavuldur

Çepni

Dağhan

Salur

Eymür

Alayuntlu

Yüreğir

 Denizhan

Iğdır

Bügdüz

Yıva

Kınık

 

 

 

 

 

 

     

Reşideddin’e göre Oğuzların hakim kolu Boz-oklardır. Bu sebeple Boz-okların alameti yay, Üç-okların alameti ise tabiliği ifade ettiğinden dolayı ok idi. Eski Türkler sisteminde ve ordusunda ikili düzen bir kuraldı. Sağ ve Sol sıfatları ile anılan bu düzende Sağ kol daha şerefli sayılıyordu. Böylece Boz-oklar da hakim kol olduklarından sağ kol sayılmışlardır. Boz-okların hakim kol sayılması, İslamiyet’ten önce siyasi üstünlüğün bu kolda olmasına bağlanıyor. Oğuz Yabguları Kayı, Yazır, Avşar, Beğdili ve Eymür boyundan çıkmıştır ki yalnız Eymür boyu Üç-oklardan idi. Dede Korkut destanlarında ise üstünlük Üç-oklardadır. İslami dönemde de  Üç-oklar büyük bir varlık göstermiştir.

Kaşgarlı ve Reşideddin boylara ait damgalarını da göstermişlerdir. Bu damgalar hayvanlara vuruluyor, paralara konuluyor, yapılan eserlere, vesikalara ve hatta bayraklara da işleniyordu. Reşideddin listesinde ayrıca Ongunlar da görülmektedir. Ongunlar eti yenmeyen avcı kuşlardır ve kutsal kabul edilirler. Yine listede, eski zamanlarda boyların toylarda yiyeceği koyun etinin kısımları da bir kaideye bağlanmıştır. Anlaşılacağı gibi bu gelenekler boyun kendi eli içindeki siyasi ve sosyal hukukunu tayin etmektedir9.  

Oğuz Yabgu Devleti’nin yıkılması ile Oğuzların bir kısmı Karadeniz Kuzeyine gitmişlerdi. Bir bölümü ise 1035’te Horasan’a gelmişti. Gazneliler’e ait olan bu bölgede Selçuklu idaresi altında yaşayan Oğuzlar, Gazneliler’i uzun süren mücadelelerden sonra yenerek devletlerini kurdular (1040). Seyhun’daki ana Oğuz kitlesinden kopan parçalar da sürekli İran’a geliyor ve devlete katılıyorlardı. İslamiyet’i kabul eden bu Oğuzlar aynı zamanda İslam dünyasının koruyucuları oldular. Böylece İslamiyet yeni ve güçlü bir unsura kavuşmuş oldu. Oğuzlar, Bizans karşısında İslam’ı savunmakla kalmamış, onları geri atarak Anadolu’yu almışlar yeni ve ebedi bir vatan yapmışlardır.

Anadolu 1071 Malazgirt Savaşı’nı takiben 8-10 yıl gibi bir sürede Türklerin eline geçti, ve Anadolu’nun her tarafı Oğuz kümeleri ile doldu. Bunlar İran ve Türkistan’dan gelenlerce devamlı besleniyor ve nüfusları artıyordu. Fetihten sonra Anadolu ile Türkistan arasında bir göç kanalı kurulmuştu. Bu kanal 13.yy’daki Moğol istilası ile daha da hareketlendi. Moğol İstilasından sonra Anadolu’da beş Türkmen topluluğu varlık gösteriyordu. Bunlar, Maraş-Malatya bölgesinde Ağaç-Eriler, Sinop-Samsun civarında Çepniler, Malatya’da iken Kütahya’ya gelen Germiyanlılar, Denizli-Uşak bölgesindeki Türkmenler ile Ermenek-Mut-Silifke-Anamur’da yayılmış olan Karamanlılar idi10.

Bu istila sonrası (XIII. yy. ortaları) Anadolu’dan Suriye’ye önemli miktarda Türkmen kaçtı. Bunlar orada da Boz-ok, Üç-ok teşkilatını muhafaza ettiler. Kuzey Suriye ve Osmanlı döneminde Halep Türkmenleri diye tanınan grup işte bunlardır. Bu Türkmenler daha sonra Anadolu ve İran’a büyük ölçüde göçerek yerleşmiştir. Boz-ok, Üç-ok teşkilatını en son taşıyan Oğuz kümesi bunlardır.

Moğol baskısıyla Seyhun boylarında oturan yerleşik Oğuzlar da Anadolu’ya aktılar ve Oğuzların ezici çokluğu Anadolu’da toplandı. Böylece XI. Yy ’dan XIV. yy sonlarına kadar süren bu göçlerle Anadolu Oğuz ülkesi haline geldi. Oğuzların  23 boyu Anadolu’ya gelmiştir. Oğuzların bir bölümü ise yerlerinde kaldı ki bugün Türkmenistanlılar onların torunudur.

Anadolu’nun fethi ve iskanında Kayı, Afşar, Kınık, Bayındır ve Salurlar birinci derecede rol almışlardır.11 Anadolu’nun işgaline karşı yine bu Türkmen toplulukları canları ve kanları pahasına düşmanları atmış ve son Türk Devleti olan Türkiye cumhuriyeti Devletimizin kuruluş ve gelişmesinde önemli görevler ifa etmişlerdir.

Günümüzde de yıkıcı ve bölücü akımlara karşı Devletimizin en büyük dayanağı Anadolu’yu Türkleştiren ve koruyan Oğuz-Türkmen-Yörük boy, aşiret oba ve oymaklarıdır. 24 Türkmen boyu, her zamankinden daha çok Türkmen şuuru ile dolu olmalı, kendi aralarında da birlik ve beraberlik içinde olmalıdır.

Prof.Dr.Faruk SÜMER bir sohbetinde, Türkmenler arasında boy adının yanında Türkmenliği de  özellikle vurgulamamızı, bazı boyların Türkmen olduklarının şuurunda olmadıklarını ve tek başına kullanılan boy adının da ilerde problemler vermesinin muhtemel olduğunu belirtmiş ve " Her boy kendi boyunu ve Türkmen olduğunu da bilmelidir. Bu sayede birlik bozulmayacaktır. Bütün Türkmenler ancak Türkmenlik şuuru ile Türk Milliyetçisi olabileceklerdir. Avşarlar Türkiye Türkmenleri arasında boy şuuruna sahip tek Türkmen boyudur. Avşarlar kadar diğer Türkmen boylarının da bu şuurda olması  gerekmektedir." demişti12 .

Kayseri ve bazı illerde  Avşar veya diğer boyların hala Türkmen olduğunu bilmeyen, diğer boy ve aşiretlere sanki başka bir ırka mensup gibi bakan insanlar da vardır. Rahmetli Faruk SÜMER’in adeta bizlere bir vasiyeti olan, Avşar Türkmenleri tabiri kullanılarak bazı ön yargılar yıkılmış ve Türkmen şuuru yerleşmiştir. (Adnan M.KAYA’nın Avşar Türkmenleri isimli kitabı bu konuda çok önemli bir görev yerine getirmiştir.) Darısı Kayı, Kınık, Beydili Türkmenleri... ile .diğer aşiret oymak ve cemaatlere.

Ülkemizin bulunduğu şartlar ve bölücülük tehlikesinin had safhaya çıktığı bir zamanda, bütün Türkmen boylarının ortak bir şuur ile birlikte hareket etmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu asli unsurlar olarak, vatanımızın ilelebet payidar olmasında, Devletimiz ve Milletimizin bölünmez bütünlüğü için Oğuz-Türkmen-Yörük boylarına yine önemli  görevler düşmektedir. Birlik ve beraberlik içinde olan Türkmenler, AB’ci, mandacı, gafil, hain, bölücü ve yıkıcı unsurların, da en büyük korkusudur.   

Oğuz-Türkmen-Yörük boylarına, Kürtleşen Türkmenlere ve kendisini Türk hisseden herkese, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Ülkemizde AB hatırına bölücü ve yıkıcı her şeye izin verildiği bir zamanda birlik ve beraberlik çağrılarının ses bulması ve bunun gerçekleşmesi, bazı oyunların da bozulmasına vesile olacaktır.  

Yör-Türk, Dadaloğlu,, il, ilçe ve köy … dernekleri, vakıfları ve sivil toplum örgütlerinin ortak hareket etmesinin , titreyerek  kendilerine  dönmelerinin zamanı geldi ve de geçmekte. Irak Türkmenleri kardeşlerimizin aralarında birlik ve beraberlik olmamasının neticelerini çok kötü ödedikleri adeta herkese ders olmalı.

Türkmen boyları ve aşiretleri artık suni ayrılık unsurların bir tarafa atmalı, bütün hepsi ortak hareket edip, asli değerlerimiz için ortak tepkiler vermeliler. Bu birliktelik ne kadar güçlü olursa etkisi de o kadar büyük olur.

(Memduh YAĞMUR)

Kaynaklar:

1. İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Boğaziçi, İstanbul 1989, s.141

2. Adnan M.KAYA, Avşar Türkmenleri, Kayseri 2004, s.20

3. Faruk Sümer, Oğuzlar, TDAV, İstanbul1992, s.59-60. Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, Boğaziçi, İstanbul 1993, s.9

4. Toktamış Ateş, Osmanlı Toplumunun Siyasal Yapısı, Ankara 1994, Ümit, s.28, Adnan M.KAYA, Avşar Türkmenleri, Kayseri 2004, s.19

5. Ethem Ruhi Fığlalı, Türkiye’de Alevilik-Bektaşilik, İstanbul 1989, Selçuk, s.85-6

6. Sümer, a.g.e., s.59-60  Beyruni, Kaşgarlı ve İran (14. Yy Reşideddin) kaynakları bu görüştedir. Ebulgazi Bahadır Han, Şecere-İ Terakime, Tercüman, s.57-8,

7. Sümer, a.g.e., s.60.  İbn-İ Kesir, Tarih-i Muhtar ve Mehmet Neşri bu görüştedir.

8. Adnan M.KAYA, Avşar Türkmenleri, Kayseri 2004, s.20

9. Sümer, Oğuzlar, s.163-69

10. Sümer, “Anadolu’da Moğollar”, SAD, S.1, s.45-52

11. Sümer, Oğuzlar, s.173-5

12. Memduh YAĞMUR ,”Faruk SÜMER’in Gözüyle Avşarlar”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, Kasım 1996.

 
 
(Bu yazıyı gönderen değerli kardeşim Memduh YAĞMUR beğ’e çok çok teşekkürler.)

 

 

Teke Yöresinde “boğaz havası” çalan Yörük analar.

 

Sarıkeçili Yörük yayla yolunda.

 

Develerin yerini kamyonlar alınca "Yayla yollarında göç katar katar" olmuyor gayrı.

 

Bir zamanların Yörük göç kervanı böyle olurdu.

 
Mersin Sarıkeçili bir Yörük ailesi.
 
Sarıkeçili Yörük kızı. Hayal dünyasında kim bilir neler var.
 

 

Makedonyalı Yörük bacılar geleneksel giysileriyle.

 
Öz be öz Türk olan Yörükler hayatlarını kilimlere desen olarak ilmek ilmek işlerler.
 

Bazlama yapan Yörük kadınları.

 

 

Bigadiç Yağcıbedir Yörükleri, ünlü Yağcıbedir halılarıyla birlikte.

 

 

Balıkesirli Yörük kızı geleneksel giysisiyle.

 

 

Yörük kilimlerinde yaygın olarak işlenen desenler pek çok şey anlatıyor.

 
Mütevazı bir hayatın özet görüntüsü: Yörük karaçadırı.
 

Yörük yarenlikleri HALK MECLİSLERİ demektir.

 

Yörük-Türkmen Şölenlerinde titrenip kendine gelinir.

 
Ayvatlar köyü Yörük Türkmen şöleni.
 
Dumanlı Saraycık Yörük yayla şöleni.
 

Dörtyüz çadırdan cihan imparatorluğu kuran Oğuz neslinin torunları.

 

Yörük kartal gibi vatanına sahip çıkıyor.

 

 

Giresun Yörük Ovası. Bu vatanın her yanı bir başka güzel...

 
 

Batı Torosların Deli Yörüğü Torlakon da "ÖNCE VATAN" diyor.
 

  Editör :  TORLAKON

26965 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 820 Puan Verildi
 Kaynak :  TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 3 )   

 riza güven

Tarih : 11.11.2009 20:27:26  

  selam

Kayıtlı İp:


ben corum osmanciga bagli kumbaba köyündenim ve aleviyim sanirim türkmeniz ben köyümün nerden geldigini nasilgeldigini arasdiriyorum ama hic bi bilgiye ulasamadim ben bu builgilere nasil ulasirim bana bi bilgi verirseniz sevinirim ayrica ocak zadeyiz eskilerden bi bilgiyede rastlamadim bütün bilgiler eskiden yok edilmis malumunuz osmanlinin zülmünden yok edilmis tsk edyirum saygilarimla bu siteyi ulusduranlarada cok tsk ederim
 bünyamin

Tarih : 14.05.2009 16:26:21  

  teşekkür

Kayıtlı İp:


site için teşekkürler ellenize sağlık
 mahmut

Tarih : 21.01.2009 21:49:45  

  yörük

Kayıtlı İp:


ben elmallıyım babam sarı geçili anam kara koyunlu eşim ise töngüçlü nerde bir yörük adı geçse içim kabarır üç oğlum var tabii önce hakkın sonra bu vatanın onları yörükleri anlatırım onları öyle yetiştirmek istiyorum burdan tüm yörük boylarına selam olsun kederlerikederim sevinçleri sevincim olsuniçte ve dıştaki düşmanlara gelin birlik olalım.
  Sayfalar : İlk Sayfa - [1] - Son Sayfa

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 2
 Bugün : 199
 Dün : 133
 Toplam : 1126720
 Ip No : 3.147.65.111
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 34.4495 34.5115
  Euro 22.2327 22.3799
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.