Pilav ve makarnayı çok
tüketen yaşlılarda kas kayıpları artıyor
"Yeterli Beslen, Sağlıklı Yaşlan"
sloganıyla yapılan etkinlikte konuşan Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof.
Dr. Deniz Suna Erdinçler, 65 yaş ve üzerindeki bireyleri sağlıklı beslenme
ilkeleri konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Akademik Geriatri Derneği tarafından yapılan
"Yaşlılarda Beslenme, Geriatrik Bireyleri Bilinçlendirme ve Farkındalık
Kampanyası" etkinliklerinin dördüncü durağı İstanbul Sultangazi oldu.
İstanbul Etiler ve Ankara Seyranbağları Huzurevleri ile
Gaziantep’te Aktif Yaşam Merkezi’nde yapılan programların ardından Yaşlı Bakım
ve Rehabilitasyon Merkezi’nde yapılan etkinlikte, Huzurevi sakinlerine beslenme
önerileri, sağlıklı yaşam, kas kaybının önlenmesi gibi önemli başlıklarda
sunumlar gerçekleştirildi. Etkinlikle sakinlerden gelen sorular yanıtlandı,
bilgilendirici broşür dağıtıldı ve yapbozlar hediye edildi.
"Yeterli Beslen, Sağlıklı Yaşlan" sloganıyla
yapılan etkinlikte konuşan Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Deniz
Suna Erdinçler, 65 yaş ve üzerindeki bireyleri sağlıklı beslenme ilkeleri
konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Kampanyanın, beslenmede
yapılan yanlışlıklar hakkında yaşlı bireyleri uyarmak, gerektiğinde bir hekime
başvurmaları konusunda yönlendirmek amacıyla başlatıldığını belirten Erdinçler,
"Başarılı yaşlanma ve yaşlıların bağımsız yaşamalarına katkıda bulunmayı
hedefliyoruz. Uzun vadede yaşlıları sağlıklı ve üretken olan bir Türk toplumu
olabilmeyi umuyoruz" dedi.
Erdinçler, kampanya ile "Yeterli beslenmenin önemini,
ileri yaşlarda zayıf olmanın kilolu olmaktan daha iyi olduğunu, bunu sağlarken
de proteinden zengin beslenmenin gerekliliğini, mevcut hastalıklarına göre
beslenmenin düzenlenmesini ve hekime danışmadan zayıflama diyetlerinin
uygulanmamasını" vurgulamak istediklerini belirtti.
"YAŞLILAR SAĞLIKLI VE
YETERLİ BESLENMİYOR"
Yaşlanmayla birlikte hastalık sayısı ve kısıtlılıkların
arttığını vurgulayan Erdinçler, "Bunda rol oynayan önemli faktörlerden
birisi beslenme. Beslenme, yaşlılarda daha da önemli hale geliyor. Çoğu yaşlı
bireyin pilav, makarna gibi besinlerle daha sık beslendiğini, öğün
atladıklarını ve günde 2 öğün beslendiklerini görüyoruz, bu da kas kaybına
neden olabiliyor” dedi.
Obezitenin 80 yaşın üstüne çıkıldıkça daha az görüldüğünü de
söyleyen Erdinçler, yaş ilerledikçe yetersiz beslenmenin arttığına dikkat çekti
ve şunları söyledi: "Yaşlılarımızın çoğunda yeterli ve dengeli
beslenme konusunda bilgi eksikliği var. Sadece karınlarının doymuş olmasını bir
beslenme olarak düşünüyorlar. Aslında karnı doyurmak değil de yeterli besin öğelerini
almak gerekiyor. Bunda da önemli yaşlının, gençlere göre protein ihtiyaçlarının
daha fazla artmış olması. Bu kas gücü, fonksiyonellik ve yaşlının bağımsız
olabilmesi için çok önemli. Yaşla beraber protein ihtiyacı artıyor ve bu
proteinin de her öğün alınması gerekiyor. Sadece bir öğünde alınması kas
gelişmesi için yetmiyor. O yüzden de yaşlılar her besini tüketmeli ama gereksiz
kalori veren ve besleyici değeri olmayan şeker, un gibi olan şeylerden uzak
durmak gerekiyor. Karbonhidratlar beslenmemiz de önemli, öğünlerde ekmek de
olmalı ancak tam buğday, çavdar, kepek gibi ekmekler öneriyoruz. Her besin
öğesinden protein içeren, yumurta, et, süt gibi besinler alınması gerekiyor.
Ancak tabii ki insanlar emekli olduklarında gelir düzeyleri de düşüyor. Bu
nedenle sosyal destek yoksa beslenmeyi olumsuz etkiliyor. Bu tür durumlarda
olan yaşlılar pilav, makarna gibi kolay tokluk hissi veren besinlerle
beslenmeyi tercih ediyor. Bu nedenle yaşlıları hem bilinçlendirmemiz, hem de
ekonomik ve sosyal olarak destek olmamız gerekiyor."
Yetersiz beslenen yaşlılarda, kas kütlesinde ve kas gücünde
azalma, düşme ve kırık riskinin arttığına değinen Erdinçler, beslenmenin anne
karnından başlayarak her dönemde önemli olduğuna dikkati çekti.
"TÜRKİYE'DE YAŞLI NÜFUS
GİTTİKÇE ARTIYOR"
Yaşlılığın, 65-74 yaş arası "genç yaşlı", 75-84
yaş arası "orta yaşlı" ve 85 yaş sonrası "ileri yaşlı"
olarak sınıflandırıldığını belirten Erdinçler, şöyle devam
etti: "Sınıflamaya göre hastalarımıza yaklaşımımız da farklı. Tabii
ki yaş bir kriter değil. Onların fonksiyonelliği, mevcut hastalıkları da göz
önüne alınıyor. Türkiye'de yaşlı nüfus gittikçe artıyor. 2000'li yıllarda 65
yaş üstü nüfus yüzde 5,7 iken, 2016 verilerine göre bu rakam yüzde 8,3."
"KUVVETLİ EL SIKAMAMAK
KASTA GÜÇSÜZLÜĞÜN BELİRTİSİ"
Yaş aldıkça kilo verilmese dahi kas kaybı olduğunu söyleyen
Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk
ise, kişinin hareket edebilmesini sağlayan dokunun kas ile kemik olduğunu, bu
nedenle de çok önemli olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Baldır
çapını ölçmek bize çok hızlı ve objektif bir fikir verebiliyor. Özellikle sağ
baldırımızın en kalın yerinden ölçtüğümüz zaman 31 veya 33 santimetrenin
altında olması kas kaybı olduğunu düşündürebiliyor. Kas kütlesi kadar kas fonksiyonu
da önemli. Bunu anlamanın yolu ise el sıkışmak. Yeterince kuvvetli el
sıkamıyorsa güçsüzleşme var demektir. Yürüme hızı da fikir verebiliyor.
Yürürken de yavaş yürüyen, baston ihtiyacı olan yaşlılar da kas işlevselliğini
büyük ihtimalle yitirmiş kişiler."
Kas sağlığını korumak için egzersiz yapıldığını da söyleyen
Öztürk, yürüyüş gibi egzersizlerin yanı sıra duvarı itmeye çalışmak, su şişesi
indirip kaldırmak gibi basit direnç egzersizleri yapılması gerektiğini de
açıkladı.
“VÜCUDUN İHTİYACI İÇİN TEK
BİR MUCİZE BESİN YOKTUR”
Toplantıda söz alan Akademik Geriatri Derneği Üyesi Doç. Dr.
Berrin Karadağ da yaşlı beslenmesine yönelik öneriler sundu. Karadağ,
“Yaşlılarda öğün atlanması yetersiz beslenmenin bir göstergesidir. Genellikle
sabah kahvaltısı atlanmaktadır. Tüm gece açlık sonrası güne sağlıklı
başlayabilmek için mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalıdır. Her ana öğünde besin
çeşitliliği sağlanarak, ihtiyaç duyulan miktarlarda besin tüketilmelidir. Yine
farklı öğünlerde, aynı besin grubundan farklı besinler seçilerek çeşitlilik
sağlanmalıdır. Vücudun ihtiyacı olan tüm besin öğelerini tek başına sağlayan
mucize bir besin yoktur. Proteinler kaslarımızın yapı taşıdır. Her öğünde
protein içeren gıdalardan -et, tavuk, balık, kuru baklagiller, süt ve ürünleri,
peynir, yoğurt, kefir, yumurta- tüketilmelidir. Günde 9-10 birim miktarında
protein alımı gerekir. Vitaminler, mineraller ve fitokimyasal olarak
isimlendirilen ögelerden zengin olan, sebze ve meyvelerin bol ve çeşitli
tüketilmesinin kalp hastalıkları, bazı kanser türleri ve insüline bağlı olmayan
diyabetten korunmada, etkili olduğu bilinmektedir. Yeterli kalsiyumun alınması
kemik mineral kaybını azaltır, kemik sağlığının korunmasında önemli rol oynar.
Bu nedenle yaşlılıkta kalsiyum içeriği yüksek besinler tüketilmelidir” dedi.
Huzurevinde hayatını sürdüren 68 yaşındaki Ali Haydar
Avgörür ise toplantının çok faydalı olduğunu ve huzurevlerinde çok iyi
beslendiklerini söyledi. 72 yaşındaki Şenay Akyürek ise yaş ilerlemesiyle iştahının
kapandığını ancak yemek yemeye daha çok özen göstereceğini belirtti. Yine
huzurevinde kalan 77 yaşındaki Turan Eroğlu da toplantının çok faydalı ve
bilgilendirici olduğunu söyledi.
(Kaynak: HABERTÜRK)