BESİN ZEHİRLENMELERİ VE KORUNMA YOLLARI
Genellikle ani olarak başlayan besin zehirlenmeleri 72 saat içinde ortaya
çıkabilir. Bebek, çocuk, gebe ve yaşlılar daha duyarlıdır. Peki, besin
zehirlenmeleri ile nasıl baş edilmeli? İşte, zehirlenme belirtileri ve korunma
yolları...
Yaşamımızın
temel maddesi olan besinler, satın almadan tüketime kadar geçen aşamalarda
hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle zararlı hale gelebilir ve
sağlığımız için gizli bir tehlike oluşturabilir. Sağlığımızı tehdit eden ve pek
çok besin kaynaklı zehirlenmelerin nedeni olan bakteriler ve onların toksinleri
(zehirleri) özellikle sıcaklıkların artmasıyla birlikte üremek için uygun ortam
bulur, yaz aylarında besin kaynaklı zehirlenmelerin görülme sıklığında artış
olur.
Besin
kaynaklı zehirlenmelere neden olan etmenler arasında; kimyasal maddeler, doğal
besin toksinleri, parazitler ve mikroorganizmalar sayılabilir.
Mikroorganizmalar içerisinde özellikle bakteriler, besin kaynaklı pek çok
hastalıktan sorumludur. Besin kaynaklı hastalığa herkes yakalanabilir ancak
bağışıklık sistemi zayıf olanlar, bebekler, çocuklar, gebeler ve yaşlılar daha
duyarlıdır.
Zehirlenme belirtileri nelerdir?
Besin
zehirlenmelerinin belirtileri hastalığa neden olan bakteri veya toksinin
özelliği, besinin ne oranda bakteri veya diğer ajanlar ile kirlendiği,
tüketilen miktar ve kişinin bakteriye karşı gösterdiği duyarlılığa göre
değişiklik göstermekle birlikte, pek çoğunda mide bulantısı, kusma, karın
ağrısı, ishal, karında kramplar şeklindedir. Besin zehirlenmeleri genellikle
ani başlar ve hastalık belirtisi 30 dakika ile 72 saat arasında ortaya
çıkabilir.
Besin zehirlenmesinden şüpheleniliyorsa ne yapılmalıdır?
• Kusma ve ishal
vücudun zehre gösterdiği tepkilerdendir. Bu nedenle şikayetlerin başlamasını
takiben 24 saat içerisinde kesinlikle bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmamalıdır.
• İshal ve kusmayı artıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış bir
davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı
(temiz içme suyu, ayran, maden suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir.
• İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler
tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini artıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir,
üzüm, karpuz gibi meyveler tüketilmemelidir.
• Meyveler iyice yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra tüketilmelidir.
• Kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, ateş varlığında ve süresi 2
günden fazla devam ediyorsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Besin zehirlenmesinden korunma yolları nelerdir?
• Besinleri
güvenilir yerlerden satın almaya özen gösterilmelidir.
• Her türlü gıda maddesi satın alırken etiket bilgisi okunmalı, üretim ve son
kullanma tarihi, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan üretim izni olup
olmadığı ve saklama koşullarına dikkat edilmelidir.
• Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kesinlikle kullanılmamalıdır.
• Kırık, çatlak, dışkı ile kirlenmiş yumurta satın alınmamalı, yumurtalar
kullanılmadan hemen önce mutlaka yıkanmalıdır.
• Dondurulmuş besinleri satın alırken ambalajı altında ve içinde buz
kristalleri olmamasına dikkat edilmeli, orijinal paketlerinde -18°C’de satın
alınmalıdır.
• Konserve satın alırken, alt ve üst kapakları şişkin, kutusu hasar görmüş,
kapağı gevşemiş ve son kullanma tarihi geçmiş olanlar kesinlikle satın
alınmamalıdır.
• İçme sularının güvenilir kaynaklardan satın alınmasına özen gösterilmeli,
güvenilirliğinden emin olunmadığında kaynatıldıktan sonra içilmelidir.
• Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden
kaçınılmalıdır.
• Yiyecekler satın alındıktan sonra açıkta ve oda sıcaklığında bırakılmamalı,
tüketilene kadar buzdolabı ısısında muhafaza edilmelidir.
• Çiğ besinler ile pişmiş yiyecekler birbirine temas etmeyecek şekilde üzerleri
kapalı olarak muhafaza edilmelidir.
• Tahıl, kurubaklagil gibi kuru gıdalar nemsiz, kuru ve 15°C -20°C arasındaki
sıcaklıklarda muhafaza edilmelidir.
• Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
• Sebze ve meyvelerin temizliğinde kesinlikle deterjan gibi kimyasal maddeler
kullanılmamalıdır.
• Dondurulmuş besinler, buzdolabı sıcaklığında veya mikrodalga fırında
çözdürülerek kullanılmalı, çözdürme işlemi oda sıcaklığında veya kalorifer,
soba üstüne bırakılarak kesinlikle yapılmamalıdır.
• Mümkünse yemekler günlük olarak hazırlanmalı, artan yemeklerde yeniden ısıtma
söz konusu olacaksa bir kereden fazla tekrar ısıtma işlemi yapılmamalıdır.
• Kırmızı et, tavuk, balık, süt ve ürünleri gibi kolay bozulabilen riskli
besinler uygun süre ve sıcaklıklarda pişirilmeli, pişmiş yemekler oda
sıcaklığında 1 saatten fazla bekletilmemelidir.
• Pişirdikten sonra hemen tüketilmeyecek yemekler, hızla soğutularak yeniden
servis edilene kadar buzdolabında saklanmalıdır.
• Besinleri hazırlama, pişirme ve servisinde kişisel hijyen kurallarına
uyulmalı, eller yemek hazırlamadan önce mutlaka iyice yıkanmalı, tuvalet
sonrası el temizliğine özen gösterilmelidir.
• Özellikle çiğ et, yumurta ve kümes hayvanları gibi besinleri hazırladıktan
sonra eller iyice yıkanmalı, bu tür riskli besinler ile pişirilmeden
tüketilecek sebze ve meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tahtası ve bıçaklar
kullanılmalıdır.
• Her kullanımdan sonra besinleri hazırlarken kullanılan tüm araç gereçler ve
yüzeyler deterjanlı sıcak su ile yıkanıp iyice durulanmalıdır.
• Kullanılan bezler, tutaçlar ve süngerler mikropların bir yerden başka bir
yere taşınması için en iyi araçlardır. Bu nedenle her kullanım sonrası bezler
dezenfekte edilmeli, ıslak ve sıkılı halde bırakılmamalıdır.
Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk
Sağlığı Kurumu, Obezite, Diyabet ve Metabolik Hastalıklar Daire Başkanlığı