Şartsız Sevgi Göstermek
Çocuğunuz her ne yaparsa yapsın ona değer verdiğinizi ve kabul ettiğinizi
bilmesini sağlayın. Ev ona göre için, risk ve tehlikelerle dolu dünyadan
döndüğü zaman, sevgi için, emniyetli bir yakıt alma istasyonu gibidir.
Mesajlarınız "Seni seviyorum - odanın kirli olmasına rağmen, kız
kardeşin kadar atletik olmamana rağmen, notlarının çok iyi olmamasına rağmen,
yaptıklarından hoşlanmama rağmen - hala seni seviyorum" olmalıdır. Onu
hala sevdiğinizi göstermek ve çocuğunuzun yanlış davranışını düzeltmek için,
onun doğru yaptığı bir şeyi görerek işe başlayabilirsiniz. Örneğin, odası
karma karışıksa ve sadece yatağını toplamış ise ona "Gerçekten yatağını
topladığına çok sevindim. Şimdi senden istediğim şey masanı temizlemen"
diye ifade edin.
Sinirli Olmanızdan Sorumlu Olduğunu Belirtmek
4 yaşındaki çocuğunuz oyuncağını yatmakta olan kardeşinin beşiğine fırlattığı
için sinirlisiniz. Onun böyle bir hareketinde sinirinizi ona nasıl aktarırsınız?
Prof. Dr. Thomas Gordon'un önerdiği en basit mesaj "Ben" mesajıdır.
"Sen kötü bir çocuksun!" ya da "Sen aptalsın!" yerine,
"Sen böyle yaptığında, ben ............../............
hissediyorum","Sen oyuncaklarını attığında kendimi sinirli hissediyorum.
Ona gerçekten zarar verebilirdin" diyebilirsiniz. Buradaki mesaj,
duygularınızın onun çocuk dünyasına değil onun belirli davranışlarına yönelik
olduğudur.
Açık İsteklerde Bulunmak
Çocuğunuzun ondan ne istediğinizi bilmesini sağlayın. Bu ona alternatif
davranışları öğrenmesi için bir şans verecektir. Örneğin; "Oyuncaklarını
kardeşinin beşiğine atmamalısın. Bunun yerine o uyandığında ona trenini
gösterebilirsin" şeklinde bir açıklama yapılmalıdır. İstekleri ona
açıkca belirtmek, ondan ne istediğinizi anlamasını kolaylaştıracaktır.
Dinlemeyi Öğrenmek
Çocukların duyguları, gözlemleri ve algıladıkları dinlenmeye değerdir ve
böyle yapmak çocukların öz saygılarını artırmaktadır. Size bir şeyler
söylemek istediğinde, gerçekten ona zaman ayıramayacaksanız uygun
olmadığınızı ve ne zaman uygun olacağınızı söyleyin. Gordon'un bir başka
tekniği olan "Aktif dinleme"de, çocuğunuzu yanınıza çağırıp onu
duyduğunuzu ve onun ne söylemeye çalıştığını anladığınızı ifade edin. Mesela
7 yaşındaki bir kız çocuğu şöyle diyebilir:
Kız: "Baba sana çok kızgınım ve bir daha odama girmeni
istemiyorum".
Baba: "Sen gerçekten çok kızgınsın öylemi hımm".
Kız: "Evet çünkü sen beni kaymaya götüreceğini söylemiştim ama artık çok
geç".
Baba: "Oh, anladım. Çünkü seni dışarıda kaymaya götüreceğim konusunda
söz verdim ve bu sözü tutmadım. Gerçekten üzgünüm. Çok geç vakte kadar
çalıştım ve seni aramayı da unuttum. Bunu yarına alabilir miyiz?"
Aktif dinlemeyle aileler, olayları daha çok çocuğun gözünden görmeye
başlamakta ve böylece çocuk da duygularına önem verildiğini anlamaktadır.
Çocuğun Duygularını Ciddiye Almak
Çocuğunuzun korkularını ve negatif duygularını onları reddetmektense ciddiye
alın ve onları yenmesine ve kendi çözümünü bulmasına izin verin. Oğlunun
canavarlardan korktuğunu öğrenen bir babanın yaklaşımı aşağıda verilmiştir.
Oğlan: "Baba yatağa gidemiyorum. Çünkü odamda canavarlar
gizleniyor".
Baba: "Gel bakalım belki canavarlarla arkadaş oluruz. Canavarlar ne
yemekten hoşlanıyor biliyor musun?".
Oğlan: "Belki tatlı, bisküvi seviyordur".
Baba: "Bu hoşlarına gidebilir. Gel canavarlara yemek koyalım.
Canavarlara ne istediğini sor? Neden sormuyorsun?".
Oğlan: "İnsanları korkutmak istiyor".
Baba: "Neden?"
Oğlan: "Güçlü hissetmek için"
Baba: "Eğer onunla arkadaş olursan sana ne yapabilir?".
Oğlan: "Beni koruyabilir."
Baba: "Bana iyi bir arkadaş olabilir gibi geliyor ya sana?".
Oğlan: "Evet."
Bu diyalog sayesinde aileler, çocuğun duygularını ya da neye gereksinimi
olduğunu öğrenmekte, çocuk artık canavarın kendisine fazla tesiri
olmayacağını görerek daha pozitif düşünmektedir. En önemlisi de çocuğun
canavara yansıttığı gücü kendine çevirmesidir.
Çocuğun Varlığını Kabul Etmek
Annelerin zaman zaman söylenmelerinin hatta jestlerle bile "keşke çocuk
doğurmasaydım, o bir yük ve artık dayanamayacağım" diye ifade
etmelerinin yanlış olduğu, özellikle bu gibi mesajlar sık sık tekrar
edildiğinde çocuğun istenmediği ve kendisine değer verilmediği duygusuna
kapılacakları uzmanlarca hatırlatılır. Bu durum özellikle evdeki yeni bebekle
ilgili olmasına rağmen, annelerin bu yakınmaları uyumlu bir çocuğun bile
istenmediğini düşünmesine neden olmaktadır. Böyle zamanlarda çocukların özel
bir ilgiye ihtiyaçları vardır. Aileler yakınları tarafından desteklenmeli ve
yaşantıdaki çocuğun varlığına değer verilmelidir.
Değerlendirecek Günlük Bir Şeyler Bulmak
Çocuklar kötü bir şey yaptıklarında ilgi çekmek, iyi bir davranışta
bulunduklarında da onaylanmak istemektedirler. Yaptıkları, hergün yapılan
sıradan bir şey bile olsa, değerini artıran yaptıklarının onaylanmasıdır.
Çocukların sevgi ve yeteneklerini onlara hatırlatan bazı etkinlikler aşağıda
sıralanmıştır.
- Disiplin
içermeyen tüm ailecek yenen bir akşam yemeği. Herkes o gün birbiriyle
başardıkları, öğrendikleri veya hissettikleri güzel şeyleri paylaşabilir.
Örneğin; "Okula zamanında gittim" veya "Bir kurbağa
buldum". Ebeveynler de bu etkinliğe katılarak çocuklarının
başarılarını onayladıklarını gösterebilirler. Sorunları olan çocuklara
bu arada "Bugün seni müthiş bir şey yaparken gördüm. Ayakkabını
giydin ve bağcıklarını kendin bağladın." diyerek teşvik edilebilir.
- Yine
yemekte, sırayla herkesle ilgilenilir ve diğerleri onun nesini
sevdiğini, hoşlandığını ve takdir ettiğini söyleyebilir. Örneğin;
"Senin öğrendiğin yeni şarkıyı çok seviyorum." veya "Bu
sabah söylediklerin gerçekten beni etkiledi".
- Çocuğunuzun
odasına, banyodaki aynaya veya beslenme çantasına ufak kağıtlara
çizilmiş küçük resimler ya da yazılmış sevgi mesajları konulabilir.
- Çocuğunuzun
yatağının baş ucuna onun yapmayı sevdiği bir etkinliği içeren (örneğin
oyun oynadığı veya ata bindiği) ve ailenin topluca yer aldığı iki
fotoğraf konulabilir. Böylece çocuk her gece becerikliliğini ve
sevdiklerini hatırlayacaktır.
Çocukla Yalnız Vakit Geçirmek
Bir çok ebeveyn için zaman çok sınırlıdır. Bununla beraber uzmanlar her bir
çocukla yalnız zaman geçirmenin çok önemli olduğunu belirtmektedirler. Bir
pazar sabahı dışarıda kahvaltı edilebilir veya yemekten sonra parkta küçük
bir yürüyüş yapılabilir. Zaman zaman onun seviyesine inip onun kuralları ve
oyuncaklarıyla oynamak da yararlı olacaktır. Kardeşini kıskanan ve yeni doğan
bebekten dolayı geri planda kalan çocuğunuzla yalnız zaman harcamak için çaba
sarfetmelisiniz.
Çocuğun Bazı Şeyleri Kendisinin Yapmasına İzin Vermek
Ebeveynler genellikle çocuklarının yapmakta zorlandığı işleri üzerlerine
alarak onlara yardımcı olduklarını düşünürler. Bu yardım, "Sen bunu
yapamazsın. Sen yeterince iyi değilsin" mesajlarını verebilir, ki bu da
çocuğun kendine olan saygısını azaltır. Çocukların bir işi başarmak için
mücadeleye davet edilmeleri gerekmektedir. Ayrıca çocuklara, problemlerini
çözmek ve kendi yeteneklerini keşfetmek için fırsatlar da verilmelidir.
Yardım istediklerinde, ilk olarak, o işin üstesinden gelebileceklerine onları
inandırarak cesaretlendirmek gerekir. "Hadi bakalım, şu elbiseni kendin
düğmeleyebilecek misin görelim?" denilebilir. Ya da direkt olmayan
tavsiyelerde bulunulabilir. Örneğin "Baş parmağını ilikten geçirirsen,
daha kolay düğmeleyebilirsin".
Çocuğun Özel Eşyalarına Saygı Göstermek
Anne-babalar, sıklıkla çocuklarına verdikleri oyuncakların ve kitapların
kontrolünü elde tutarlar. Örneğin; bir eşyasının atılmasına, çocuktan çok
ebeveynler karar verir. Çocuğunuzun o oyuncakla oynama çağının geçtiğini
düşündüğünüz halde, çocuğun ona hala ve belki de yıllarca ihtiyacı olabilir.
Bu nedenle eşyalarını atmadan önce ona sormalısınız.
Çocuğun Düşüncelerine Saygı Göstermek
Çocuğunuzun herhangi bir konuda düşüncesini sormanız, onun duygularının,
gözlemlerinin ve algılayışının değerli olduğunu düşünmesini sağlayacaktır.
Partiye giderken ne giyeceğinizi ya da öğle yemeğinde ne yapabileceğinizi ona
sorabilirsiniz. Tabii her zaman çocuğunuzla aynı görüşte olmayabilirsiniz.
Ama ona neden, onun görüşünden farklı bir karara vardığınızın sebeplerini
açıklarsanız, düşüncelerinin tamamen faydasız olmadığını anlayabilecektir.
Çocuğun Yeteneklerini Kabul Etmek
Her yeni beceri ve başarı, onun yetenekli olduğu düşüncesini
kuvvetlendirmektedir. Ne kadar küçük olursa olsun her başarısı kabul edilmeli
ve ona başarılı olacağı şeyler bulunmalıdır. Ayrıca ebeveynler, onlardan bazı
şeyleri kendilerine öğretmelerini isteyebilirler. Yeni bir bilgisayar oyunu
oynamayı veya bir sihirbazlık numarasını öğretmesi istenebilir, buradaki
mesaj açıktır: "Sen yeteneklisin." Bazı şeyleri yaparken onun
yardımı istenebilir. Örneğin; akrabalara hediyeler hazırlarken fikri
alınabilir ya da bir çalar saat yardımıyla sabah kendi kendine uyanabilmekte
yeterli olduğu gösterilebilir. Çocuğunuzun notları çok kötü olmadıkça, onun
başka başarılarının ve çabalarının olduğunu kabullenmesi sağlanabilir.
Örneğin; matematikte zayıfsa, fakat ödevlerine özen gösteriyorsa ya da sizden
özel yardım istiyorsa, onun çabaları dikkate alınmalıdır. Ayrıca, akademik
başarısı iyi olmayan bir çocuğun, atletik ya da artistik başarısı iyi
olabilir. Onu bu yeteneklerinden dolayı övmek ve cesaretlendirmek
gerekmektedir.
Çocuğun Tercihlerine Saygı Göstermek
Çocuğun kendine olan saygısını artırmanın bir yolu da, onun tercihlerini ve
duygularını kabul etmektir. Ebeveynler, çocukları için eğlenceli veya yararlı
olan etkinlikleri önerebilirler. Fakat onu ön yargılı davranmaya zorlarlarsa,
çocuk kendisinin yeterince iyi olmadığı mesajını alacaktır.
Çocuklara Önemli Olanın Vücutları Olmadığını Öğretmek
Çocuklar büyürken, yüzlerindeki sivilcelerden veya çillerden rahatsız
olmaktadırlar. Ebeveynler, onlara vücudun sadece bir paket olduğunu, gerçek
hediyenin içeride olduğunu yani kişiliğin varlığını anlatmalıdırlar. Onların
başlarına gelen bu tür problemlerin anlaşıldığı ve o yaşlarda başımıza
geldiği, fakat bu tür şeylerin geçici ve kontrolümüz altında olduğu
belirtilmelidir. Eğer çocukta kilo veya deri problemi varsa bile, onu nasıl
görünürse görünsün sevdiğinizden emin olmasını sağlamalısınız. Eğer çocuk
görünüşü ile ilgili bir şeyler yapmak istiyorsa ona yaşantısını
değiştirmesini destekleyecek bir şekilde yardım önerilebilir. "Kilondan
şikayet ediyor gibi bir halin var. Eğer ilgilenirsen, bu konuda yapabileceğin
yeni bir şeyler duydum". Ama "Hayır, teşekkür ederim" cevabına
da hazır olunmalıdır. Eğer kabul ederse, onu bir diyet ya da eksersiz
programı takip etmesini sağlayarak destekleyebilirsiniz.
Çocuk İçine Kapanıksa Yardım Etmek
Çocukların bazı bozuk ya da sözel olarak rahatsız edici davranışları onların
kendilerine saygıları hakkında ciddi mesajlar verebilir. Böyle zamanlarda ebeveynler,
sevgiyi ve gerçekleri sunarak yardımcı olabilirler. Onları ciddi bir şekilde
dinlemeli, ne demek istediklerini anlamalı ve sonra ne söylemek istediğinizi
anlatmalısınız. Örneğin; çocuğunuz, "Ben çok aptalım, hiçbir şeyi doğru
yapamıyorum" dediğinde, "Aptal olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama
seninle aynı görüşte değilim. Belki, bazı şeyleri öğrenmek için daha çok
zamana ihtiyacın var, ama biliyorum ki, sen de yeteneklisin. Hatırlasana,
oyuncak kamyonunu nasıl da tamir etmiştin? Bu, yaratıcılığı gerektirir."
diyerek cevap verebilirsiniz. Bazı ebeveynler, çocuğun güvenini tekrar
kazanmasını sağlamak için kişilik özelliklerini kullanmada oldukça
duyarlıyken bazıları da çok iyi bir dinleyicidirler. Tepki her ne olursa
olsun, çocuk sevildiği ve yetenekli olduğu üzerinde durularak ikna
edilmelidir.
Sevgiyi Fiziksel Olarak İfade Etmek
Ebeveynleri tarafından kucaklanma ve okşanma çocuklarda, kendine saygının
gelişmesine yardım etmektedir. Çocuklar sözel olmayan davranışlara karşı çok
duyarlıdırlar. Çocuklara "seni seviyorum" demekten çok sevgi,
davranışlarla onları okşayarak belli edilmelidir.
Çocukla Göz Seviyesinde Konuşmak
Çocuklarla konuşurken, daima onlardan yüksekte olmamaya dikkat edilmelidir.
Bu onun sadece kendini küçük hissetmesini sağlamakla kalmayacak aynı zamanda
ebeveyn ve çocuk arasında büyük bir mesafe olduğuna inanmasına da yol
açacaktır. Her zaman onunla konuşurken, yanına çömelerek ya da oturarak ya da
onu sizin seviyenize çıkararak göz kontağı kurularak konuşulmalıdır. Bu daha
yakın bir iletişimi sağlayacaktır.
Çelişkili Mesajlar Vermekten Sakınmak
Çelişkili mesajlar, ebeveynlerin sözleriyle başka, davranışlarıyla başka bir
şeyi ifade ettiğinde ortaya çıkar. Örneğin; çocuğa, çok sinirli olarak yüzüne
bakmadan "seni seviyorum" demeniz ya da korktuğunda, gece yanınıza
gelebileceğini söyleyip geldiğinde kızmanız onu çelişkiye düşürebilir.
Öncelikle çocuğa karşı dürüst olunmalıdır. Kızarken, kızgın olmadığınızı
söylememelisiniz. Çocuğa model olunmalı, ona söylediğinizi siz de
yapmalısınız. Fikir birlikteliklerinizi ifade etmeli ve verdiğiniz sözleri
tutmalısınız. İstekleriniz ve kurallarınız açık olmalı, ne hissettiğinizi ya
da ne düşündüğünüzü söylemelisiniz. Sözlerinizle vücut dilinizin birbirine
uymasına dikkat etmelisiniz.
Duygularınızı Çocukla Paylaşmak
Ebeveynler, çocuklarıyla incinebilecekleri duygularını bile paylaştıklarında,
onları kendi deneyimlerini ve duygularını kabul etmeye cesaretlendirmiş
olacaklardır. Çocuklar, anne ve babalarının anılarını, eğlendikleri ve
korktukları anları, nasıl karşılaştıklarını, çocukları olmasının nasıl bir
şey olduğunu hikaye şekline getirdiklerinde anne ve babalarını daha yakından
tanıyacaklardır. Aile hikayelerini çocuklarla paylaşma, kendi kökleriyle gurur
duymalarını sağlayacaktır.
Her Çocuğun Tek Olduğu Üzerine Odaklanmak
Çocuklar hakkında özel şeyleri ebeveynler keşfetmeli ve onlara söylemelidir.
Böyle yaparak duyarlı, şiirsel olan çocuğa yaratıcı olma ve kendini dile getirme
fırsatı; oldukça uzun boylu bir kız çocuğuna yeni spor dallarının kapısını
açma, kariyer ve moda fırsatı verilebilir.
Çocuklarda kendine saygıyı geliştirme, üstesinden gelinemeyecek bir iş
değildir. İki önemli parçası olduğu- sevgiyi ve yeteneğini hissettirme -
akıldan çıkarılmamalıdır. Ve tabii ki, her iki duyguyu besleyecek şekilde
davranılmalı ve konuşulmaya çalışılmalıdır. Ebeveynlerin mükemmel
olamadıkları ve en iyisini yapamadıkları zamanlar vardır. Fakat en
önemlisinin, bir çocuğun sevgiyi düzenli aralıklarla alması olduğu
unutulmamalıdır.
Kaynak:
KAHN, Ellie (1990)
20 Ways To Make Your Kid Feel Great. Parents.Vol: 65, No:6, 94-98, 194-195.
|