*** YA DOST ***
Bedeninin yükü ağırlaştığında,
Yalnızlığı ister insan.
Kalbinin yükü ağırlaştığındaysa,
Yoldaşlığı…
Çünkü çok hafiflemiştir bedeni,
Kalbi ağırlaşanın.
Bedeni çok hafiflemiştir de,
Anlatacak derdi çoktur kuru yaprağın…
Tutunacak dallardan umudu kesmiştir de,
Tez elden sığınacağı bir kol kanat arar;
Bir yandan bir yana kolayca savurmadan,
Batağa, taşa kayaya çarpmadan onu,
Acımasız hayatın yeli veya seli…
“Çocuklara kanat gerin ezilmesinler; çiçeklere gülümseyin, üzülmesinler.”(Torlakon öğretisi)
Ey dost!
Ben hazırım,
Senin omuzlarındaki yükü sırtlayıp,
Kalbindekini de paylaşmaya…
Sen de var mısın,
Benim kalbimdekinin bir ucundan tutmaya?…
Öyleyse ver elini elime!
Kuvvetlice tuttuğum için acırsa parmakların,
Bakma ha sakın can dostun kusuruna!
Çakırpençe kilidini vurmuştur,
Çakırkuşu avını tuttuğunda.
Hayatı pahasına direnir,
Bırakmaz bacağı kopsa da…
Ya dost!
Düşecek olursan bil ki;
Ya ben de yanına düşmüşümdür,
Ya da kolum kopmuştur…
(ÇAKIRPENÇE: Türk Savunma Sanatı ve Hayat Felsefesi olan Torlakon’un, yakın savunma yöntemidir. Parmaklar vücudu delecek şekilde eğitilir. İyiler güçlü olursa, kötülerin cesareti kırılır.)
ÇAKIRKUŞU: Sık engeller arasından ustalıkla ve kurşun hızıyla geçip hışımla gelen hayalet…