***TÜLBENT***
“Gözden ırayan gönülden de ıradığına göre; kavuşmaları kıymetli kılan, gönüllerde kiracı değil kalıcı olmaktır.”(Torlakon öğretisi)
Örter;
Bir ananın saçıcı, bir kabın ağzını, bir bebeğin yüzünü,
Korur tozdan, çöpten, sinekten, börtü böcekten…
Temizler;
Süzgeç olur, suyu, sütü, benzer içecekleri de arıtır.
Çünkü daha temiz ve beyazdır o süzdüğü sütten…
Besler;
Bir köşesine ezilip sarılmış kuru üzüm veya bisküviyle bebeklere somuruk olup,
Sütü yetersiz veya çalışmak durumunda olan anacıkların destekçisi olur,
Bebekleri gerçekten besler, çokça farklıdır yalancı emziklerden…
Sarar;
Tozlu ortamlarda çalışanların yüzüne sarılıp akciğerlerini korur o,
Tıbbi malzemenin bulunamadığı zor koşulların en temiz sargı bezidir,
Yaralı askerin imdadına yetişir, mikrop kapmasını önler, sancısını azaltır,
Zaten doygun olduğu dua, alınteri ve gözyaşlarıyla serum da içeriyor gibidir…
Kapatır;
Gün gelir, işgâlcilerin eline düşüp kurşunlara dizilmeden önce de gözleri kapatır,
Düşmanı, işbirlikçiyi veya ihanete seyirci kalanları son kez görüp kahrolmamak için değil,
Hangi anda veya kâlbime mi yoksa beynime mi nişan alınıyor korku ve endişesiyle hiç değil,
Mustafa Kemâl’lerin, Topal Osman’ların, Kara Fatma’ların, Gördesli Makbûle’lerin, Nezahat Onbaşı’ların, Halime Çavuş’ların,…
Düşmanı vatandan sürdüğünü ve yüzlerinin güldüğünü hayâl edebilmek için…
…
Atalar fedakârlık ağacı diker, meyvesini torunları yer.
Kimi kadir kıymet bilir, kimi de nankörlük eder.
Nankörün kerametinden söz etmeyin bana!
Onun Müslümanlığına kanacak kadar aptal değilim!
Nankörlük hainliğin küçüğüdür; nankör büyüyünce hain olur!
(Filozof Torlakon)
Not: Gördesli Makbule(1902, Gördes - 17 Mart 1922, Kocayayla/Akhisar) yurdumuzun kurtuluşundan önce şehit düşmüştür. Şehitler vatanlarının kurtuluşlarından haberdar olmazlar bilmezler mi hiç! Görüp de gülmezler mi hiç!... Yeniden işgâle uğranırsa üzülmezler mi hiç!...
İstanbul’u işgâl eden İngilizler, ele geçirdikleri bir yurtseverimizi sokak ortasında kurşuna dizmek için “Fayr!”(ateş) emrini bekliyor. Cetvel koyup hizaladım; ayaktakiler beynine, çökenler de kâlbine nişan almış garibimizin…