BAŞBAKANA SUNULAN ŞOK RAPOR
“Sürecin olumsuz sonuçlanması ihtimali göz ardı edilmemeli” denilen raporda örgütün ve örgüte yardım eden diğer aktörlerin 4 sütunlu bir devlet kurma çabasında olduğu belirtildi.
AK Parti Kütahya Milletvekili Prof. Dr. İdris Bal, çözüm sürecine ilişkin çarpıcı tespitlerin yer aldığı bir rapor hazırladı. Raporda, sürecin olumsuz sonuçlanması ihtimalinin göz ardı edilmemesi gerektiğine, hatta olumsuz senaryonun daha yüksek bir ihtimal olduğuna vurgu yaptı. Bal, böyle bir durumunda ülkeyi çok daha büyük sorunların beklediği uyarısında bulundu.
Bal, raporunda terörle mücadelede sadece iyi niyet ve cesaretin yetmeyeceğine dikkat çekti. Her ihtimalin göz önüne alınması, iyi niyetin suiistimal edilmesine, bölücülüğün geri dönülmez bir noktaya erişmesine müsaade edilmemesi gerektiğini istedi.
BİRLEŞİK KÜRDİSTAN KURULABİLİR
Bal'ın hazırladığı raporda bir iyi bir de kötü senaryo var. Raporun hazırlanış biçimi göz önüne alındığında olumlu senaryodan çok olumsuz senaryo öne çıkıyor. Bal, raporunda dikkatleri kötü senaryoya çekerek, bölücülüğün geri dönülmez bir noktaya geleceği, Suriye'de de Barzani yönetimi benzeri bir yapı oluşabileceğini belirtti. Örgütün profesyonel stratejilerinin olduğu ve bu stratejiler gereği örgütün bazen silah bırakma bazen de demokrasi vurgusu yapma gibi yönelişlere gireceği raporun belirttiği diğer bir husus.
ÖRGÜT SURİYE’YE HAREKET EDECEK
Raporun en dikkat çekici maddesi örgütün ve örgüte yardım eden diğer aktörlerin 4 sütunlu bir devlet kurma çabası. İdris Bal'a göre bu sütunlardan biri olan Suriye'deki devlet için İran'ın gönderdiği yardıma Türkiye'deki örgüt mensupları eklenecek. TSK'nın son dönemlerdeki başarılı silahlı mücadelesinden bunalan örgüt, bu süreç sayesinde hem rahatlayacak hem de taban kazanıp Suriye'ye doğru hareket edecek. Bu rahatlama evresinde ise örgüt meseleyi uluslararası hale getirmeye çalışacak ve sanki bir Filistin sorunu gibi meşrulaştırma gayreti içine girecek.
TÜRKİYE ZOR DURUMDA KALACAK
Belirli bir zaman sonra örgüt gerek protesto gerekse silahla harekete geçerse, daha uygun bir zemin yakalayacak ve Türkiye daha zor bir durumda kalacak. Suriye'de işi biten, misyonunu tamamlayan örgüt mensupları daha acımasız, daha hazırlıklı ve halkın desteğini de daha güçlü arkalarına alarak, daha yoğun bir şekilde Türkiye'de terör estirecek ve nihayetinde Birleşik Kürdistan kurulacaktır.
AK PARTİ'NİN İTİBARI ZARAR GÖRECEK
İdris Bal'ın kötü senaryosuna göre müzakere süreci olumsuz sonuçlanacak ve bir kere daha hükümetin, AK Partinin iyi niyeti suiistimal edilecek. AK Parti'nin ülke genelindeki saygınlığı, güvenilirliği, desteği büyük zarar görecek, takip eden seçimlerde tek bir parti iktidar olamayacak. Bu da ülkenin istikrarını, gelişimini olumsuz yönde etkileyecek. Darbeler öncesinde sıklıkla gördüğümüz kaostan nemalanan kesimler, AK Parti'nin ve siyasi istikrarın örselenmesinden dolayı harekete geçecek. Halkın iradesinin yerine geçmeye, kendi projelerini hayata geçirmeye çalışacak.
MİLLİYETÇİ PARTİLER YÜKSELİŞE GEÇECEK
Süreç sonunda sosyolojik anlamda toplumsal kırılma daha da derinleşecek. Coşku ile yaşanan Kürt etnik milliyetçiliği, bir taraftan menfi Türk milliyetçiliğini, diğer taraftan başka etnik milliyetçilikleri tetikleyecek. Bu da toplumsal dokumuza, millet olma bilincimize, istikrarımıza ciddi zarar verecek. Ülkede menfi milliyetçilik için uygun konjonktür oluşacak, müzakere süreci neticesinde aşırı uçlar, Türkiye'deki milliyetçi kesimler, partiler yükselişe geçecek.
KÜRDİSTAN, İSRAİL VE ABD MÜTTEFİK OLACAK
Sürecin başarısız olmasından dolayı, devlete güvensizliğin bir sonucu olarak, ülkenin farklı yerlerinde "iş başa düştü" mantığı ile terör örgütü benzeri, terörle mücadele amacı güden illegal yapılanmalar oluşabilecek. Farklı bölgelerdeki Kürt kökenli masum vatandaşlara saldırılar olabilecek. Bu durum ise eğer kontrol edilemez, acil önlemler alınamazsa sürü mantığına ve toplumsal kırılmalara, hatta sivil çatışmalara yol açabileceği gibi Türkiye'nin bölünmesi anlamına gelecek.
Eğer gelişmeler aynen devam ederse, Kürdistan kurulacak. İsrail ve ABD'nin tabi müttefiki olacak. Bölgenin Avrupa kimliği gibi bir üst kimlikte buluşabilmesi, yeni oluşumlara gidebilmesi için, en coşkulu dönemini yaşayan Kürt milliyetçiliğinin doyuma erişmesini ve makulleşmesini, olumsuzlukları görerek geriye çekilmesini beklemek gerekecek.
KÜRT SORUNU BİTECEK EKONOMİ BÜYÜYECEK
İdris Bal'ın hazırladığı rapora göre zayıf da olsa sürecin başarılı olması durumunda ise terör ve şiddet sona erecek, insanımız artık ölmeyecek, akan kan duracak. Terör ve şiddetin olmadığı bir ortamda, toplumsal, ekonomik, duygusal entegrasyon sağlanacak, demokratikleşme ile ülkenin demokrasi çıtası birinci sınıf demokrasiler seviyesine yükselecek ve Kürt sorunu da bitecek. Teröre harcanan kaynaklar yatırıma dönüşecek, Türk ekonomisi daha hızlı büyüyecek.
KALE KOLLAR BİTİRİLECEK
Ayağındaki prangadan kurtulan Türkiye'de iç siyasete dair, yerel ve merkezi yönetimle ilgili her türlü reform terör ve bölücülüğün gölgesi olmadan rahatlıkla gerçekleştirilebilecek. Her türlü hukuksal, demokratik, ekonomik reformlar yapılabilecek ve bu reformlar yapılırken acaba bölücülüğe ve teröre nasıl etki yapar kaygısı ortadan kalkacak. Terör sorununun çözülmesi ve bölgenin kalkınması ile Türkiye, orta doğu ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkeye örnek teşkil edecek olup, Türkiye genel anlamıyla cazibe merkezi haline gelecek. Silahların susmasından dolayı Güney Doğu ve Doğu bölgelerindeki kalekollar bitirilebilecek. Bu bölgelerdeki büyükşehirlerin kentsel dönüşümü gerçekleştirilecek.
ORTAK DEĞERLER ÖNE ÇIKARILMALI
İrdis Bal, yaşanabilecek olumsuz gelişmelerin önüne geçebilmek için Türkiye'de reformlar yapılması, demokrasinin çıtası yükseltilmesi, kucaklayıcı bir ideolojiye, anayasaya sahip olunması gerektiğini vurguladı. Osmanlı'nın dağılması sonrası örselenen, inançların, değerlerin, tarih, kültür ve millet olma bilincinin canlandırılması gerektiğini dile getirdi. STK'lar, gönüllü kuruluşlar dahil her türlü aracın kullanılarak etnik milliyetçiliğin etkisinin kırılmasını önerdi.
(Kaynak: Bugün Gazetesi)
“Zihinleri işgâl edilmiş olanlar, düşmanlarının istediği şekilde düşünür ve davranırlar. Bencillik hâkim olur ve herkes her türlü fedakârlığı başkasından bekler. Fedakârlık sahipsiz kalınca da, vatan ve insanlıktan eser kalmaz. ‘Titre ve kendine dön!’ demek, zihnini işgâlden kurtar demektir.”(Filozof Torlakon)