Açılış Sayfam Yap   Sık Kullanılanlara Ekle   

   Anasayfa          Künye          Yazar Girişi         Sitene Ekle         Arşiv
 
TORLAKONDAN - SUÇ ve CEZA - TÜRK FİLOZOF TORLAKON
   
 SUÇ ve CEZA

SUÇ ve CEZA
 Yazı Boyutu

 Tarih : 12.02.2013 - 20:26:05


1. Kişi bir zindanda tutuluyor. Nemli ve havasız, hiç günyüzü görmeyen, yatak yorgan olmayan, lağım farelerinin ısırıp durduğu bir zindanda, ölmeyecek kadar verilen kirletilmiş su ve bayat ekmeklerle hayatta kalmaya çalışan bu kişi tek bir şey düşünü

 

*** SUÇ ve CEZA ***

   Hapse düşmüş iki kişi düşünelim:

1. Kişi bir zindanda tutuluyor. Nemli ve havasız, hiç günyüzü görmeyen, yatak yorgan olmayan, lağım farelerinin ısırıp durduğu bir zindanda, ölmeyecek kadar verilen kirletilmiş su ve bayat ekmeklerle hayatta kalmaya çalışan bu kişi tek bir şey düşünür; Ah, şuradan bir kurtulsam…

2. Kişi ise bir hapishanede barındırılıyor. Sıcak ve rahat bir odada tertemiz yataklarda istediği kadar yatıp televizyon izleyebildiği, isterse bahçeye çıkıp derin nefes ala ala volta atabildiği, hergün doktor denetiminden geçen ve özenle hazırlanan yemeklerle beslendiği hapishanede kalan böylesi bir kişinin düşündüğü de tek bir şey olabilir; Ah, şuradan bir çıkabilsem de zamparalık filan yapıp geri gelsem…

   Ona “Ne diye zahmet edip dışarıya gidiyorsun ki; devlet deyusluğa da soyundu bilmiyor musun? Sen sadece tercihine göre sipariş verip keyfine bakıyorsun.” denilse “Bundan iyisi Şam’da kayısı” sözü yerine daha kıyak bir söz bulurdu. Bulurdu çünkü; Basra’dan sonra Şam da, kaysıları da harap oldu. BOP’a göre Suriye’nin bu günü, Türkiye’nin yarını oldurulmak isteniyor…

   Öyküdeki birinci kişi, eğer oradan bir kurtulabilirse, bir daha adını dahi anmak istemeyecek, anılmasına da tahammül edemeyecektir. İkinci kişi ise, oraya tekrar dönebilmek için yeni suçlar işleyecek, gerekirse kıracağı cevizler kırkı geçecektir. Kaybedeceği şeyleri veya kalacak yerleri olmayanların, özellikle kış aylarını rahat geçirebilmek için “mevsimlik” suçlar işledikleri bilinip görülüp durmaktadır… Eğer bir yerde suç işlenmişse, orada, bir kişiden tüm topluma kadar haksızlık veya mağduriyet söz konusudur. Devlete karşı işlenen suçlarda mağdur olan tüm toplumdur. Örnek olarak; devletin bir yapısına veya aracına zarar veren kişi, o devlete vergi veren herkesin hakkını yok etmiş demektir. Kendisine sadık olanların hakkını savunamayan bir devlet kendi temelini kemirmektedir. Üstelik bu, suçluları kollayıp kayırır bir mahiyet arzediyorsa, durum çok daha kötüdür çünkü “güven” duygusu yok olmaktadır. “Bir devletin varlığının güvencesi güvendir.”(Torlakon öğretisi)

   Suçlu adaylarının caydırılması üç yolla olur:

* Birincisi; Dinsel Korku… Yeterli dini eğitim verilmediği veya Tanrı’nın elinde çomakla bir sapığı böğürte böğürte dövdüğüne hiç şahit olunmadığı için bu korku, suçluları hiç de ırgalar görünmüyor…

* İkincisi; Kanunsal Korku… Derme çatma, adamına göre sakız gibi esneyen kanunların caydırıcılığı hakgetire… Avrupa ülkelerinin hapishanelerine düşenler, analarından doğduğuna pişman olurken, bizde durum tam tersi: “Ey Avrupa! Gel de bizim hapishaneleri bir gör; beş yıldızlı otel gibi valla!” denilerek suçlular özendiriliyor, cesaretlendiriliyor… Eee, Avrupa’ya yaranacağız ya!...

* Üçüncüsü; Köteksel Korku… Suçlu adayı, karşısındakinden korkacak… Sakarya’nın Hendek İlçesi’nde bir Yılmaz emmim vardı. Karayemiş ağacından bir çomak yapıp elime verdiğinde şöyle dediydi: “Bu sopayla kırk kişiyi falakaya çeksen ‘banamısın’ demez. Çatlamaz bile… Bi kenara koy, lazım olur.”… Durum onu gösteriyor ki, yaşlanmayı veya (Allah korusun) sakatlanmayı beklemeden bastonla gezmek zorunda kalacağız. Tavsiyem olsun; tez elden bir Karayemiş bastonu edinip bir kenara koymaya bakın; lazım olabilir…

   Geldiğimiz nokta hiç de iç açıcı değil:

Otuz yıllık terörün ardında devletin kendisi varmış havası oluşturularak asıl teröristler aklandı ve devlete meydan okur hale getirildi. Teröriste “Senin yerinde olsaydım ben de dağa çıkardım” diyen devlet yöneticileri türedi… Cesaretlendirilen sadece teröristler değil elbette; ipten kazıktan kopmuş, atını itini nallamış, kayışı kırmış her türlü iki ayaklı yaratık ortalıkta cirit atıyor. Kişiliği bozuk, ruh hali bozuk, kanı bozuk ne kadar zımbırtı varsa serseri mayın gibi aramızda dolaşıyor; karısını, komşusunu, doktorunu, öğretmenini vs bilmem kaç yerinden bıçaklayanlar; vurup öldürmek için bahane olarak bir korna sesini veya beğenmediği bakışı yeterli bulanlar… Hastane veya devlet dairelerinde kolumdan tutarak “İn ulan aşağı!” diyenler çok oldu. Ben de her defasında gülerek karşılık verdim. E, 480 kiloluk yumruğunuz varsa siz de gülersinizJ

   Ayakta kalmak isteyen devlet, kendisini ayakta tutmaya çalışanları koruyan devlettir. Temelini hergün oyduğu bir binaya yeni katlar çıkmakla övünen bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız ve o yönetime seçenek(alternatif) olabilecek bir oluşum da ortalıkta gözükmüyor. İhanet iradeyi, münafıklık da İslamı esir aldı. Dibe vurmanın eşiğindeyiz, sonumuz hayrola…

   “Büyükler bilir” deyip geçmek doğru değildir. Bilmek başka, bilginin gereğini yapmak daha başkadır. Gereği yapılırken, şahsi çıkarın mı yoksa devletin çıkarının mı gözetildiği ise daha bir başkadır. Büyük bilinen veya adam sanılanlar, maskelenmiş veya giydirilmiş olarak ortalıkta arzı endam ediyor olabilirler. Büyükler, sandığınız kadar büyük değil şişiktirler. Patlatan olmazsa bile, üfürücülerin soluklarının kesilmesiyle birlikte solmaya başlarlar. Gerçek büyükler ya gözden ıraktadırlar ya da toprak altında… Eskiden sadece kurtlar bürünürdü kuzu postuna. Çakalı, tilkisi, sırtlanı, porsuğu da işe el atınca kurtlar piyasadan çekildiler…

   Çeşitli suçlardan hapis yatmakta olanlara “Îdam cezasını geri getirdik ve sizleri yeniden yargılayacağız” denilse, kendilerini şöyle savunacaklardır:

* Karısını Kesen - Îdam cezası olsaydı, ben bu kadar öfkelenemez, öfkemi bastırır ve karımdan da olmazdım!

* Çocuğa Tecavüz Edip Öldüren - Îdam cezası olsaydı, ben bu kadar iğrençleşmeye cesaret edemez ve böyle bir suçu da işlemezdim!

* Molotof Atıp İnsanları Yakan - Îdam cezası olsaydı, onun bunun iti olmadan önce bin kere düşünür ve suç işlemenin eşiğinden de olsa geri dönerdim!

* Vatana İhanet Eden - Îdam cezası olsaydı, ihanet etmektense, cinsiyet değiştirmeyi tercih ederdim!

* Devletin Malını Zimmetine Geçiren - Îdam cezası olsaydı, böyle bir suçu işlemektense, organlarımı satışa çıkarırdım!

* Hainin Anası – Îdam cezası olsaydı, hain doğuracağıma taş doğururdum…

   Şekilden de anlaşılacağı üzere; yıllardır işlenen cinayet, tecavüz, vahşet ve ihanetlerin arkasındaki en büyük sorumlu, îdam cezasını kaldıranlardır. İşte onlar, toplumun “büyük” sandığı “tıfıl”lardır. Davacı olanlar, hem suçlulardan hem de îdamı kaldıranlardan davacı olmalıdırlar.

“Türk ülkesi, Türk aklı ve kanunlarıyla yönetilmelidir. Onun bunun kanunlarıyla yönetilen bir ülkede, onun bunun adamları da çoğalır, çocukları da… Ve o ülkeyi bekleyen kaçınılmaz sonuç ‘Onun Bunun Ülkesi’ olmak ve onun bunun çocukları tarafından yönetilmektir.”(Filozof Torlakon)
 

  Editör :  TORLAKON

4990 Kişi Tarafından Okundu.

Yazdır Yorum Ekle Tavsiye
 
1 2 3 4 5   Bu Habere Toplam 460 Puan Verildi
 Kaynak :  TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Kategori ¬ TORLAKONDAN

  Yorum ( 0 )   

Kayıtlı Yorum Bulunmuyor.

 

 Bu Kateoriye Ait Diğer Başlıklar

 
 
 

 Duyuru
  DEĞERLİ CANLAR MERHABA Torlakon ocağı, Türk Milletinin ve insanlığın bekâsı için tütmektedir. Nefesi olmak istiyorum, kâlbi vatan için atanın; sesi olmak istiyorum, toprakta kefensiz yatanın(TORLAKON)  

 
Henüz Haberlere Puan Verilmemiş..
 
Bugün için Haber Eklenmedi.
Bu Hafta içinde Haber Eklenmedi.
Bu Ay içinde Haber Eklenmedi.
 
 Takvim
 
 Ziyaretçi İstatistikleri
   
 Online : 15
 Bugün : 144
 Dün : 219
 Toplam : 1126883
 Ip No : 18.117.156.170
     
 
 Vatan Size Minnettar
 

 
 Son Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi
 
 Popüler Haberler

Son 30 Gün içinde Haber Eklenmedi.
 
 Döviz Bilgileri

  Döviz Alış Satış
  Dolar 34.4495 34.5115
  Euro 22.2327 22.3799
 
 Hava Durumu



 
 Reklam



 

 



 
 

   © Copyright - 2008- TÜRK FİLOZOF TORLAKON - Tüm Hakları Saklıdır. 

TÜRK FİLOZOF TORLAKON

 Çilem.Net altyapısını kullanmaktadır.