İNSAN VAR
Varlığı bir zulmet, bir köstek, bir dert, bir yıkım, kargaşa ve endişe…
İnsan var;
Varlığı da yokluğu da belirsiz, ne kokar ne bulaşır cinsten. Olsa da olur olmasa da…
İnsan var;
Varlığı bir ışık, bir destek, bir çâre, bir morâl, huzur ve mutluluk…
Yokluğu ise bir karanlık, bir boşluk, bir sorun, bir hüzün, kansız yürek ve akciğersiz soluk… Onun yokluğunda kalınır oksijensiz ve dermansız. Hayâtın olmazsa olmazlarındandır o. Hayat damarlarımızdan en ana olanı gibidir… Onunla aynı zaman diliminde dünyâda yaşıyor olmaktan bahtiyarlık duyarız. Onun yokluğunu bir an düşünmek bile çöküntü oluşturuverir yüreklerimizde…
İşte onlardan birisi de Arzu can.
Birbirimizi hiç tanımıyor olsak da,
Yüreklerimizin birbirini tanıdığı âşikâr.
Vatan ve insanlık için ortaya konan yüreklerin tanışıklığı bu.
İyi ki var diyor, böyle canlarımızın var oluşuna da çokça seviniyorum.
Hediye edilen bayramlığını giyen yoksul çocuklar gibi…
Diyor ki:
DUYARLI BİR İNSAN OLARAK DÜNYADA VAR OLMANIN ZORLUĞUNU EN DERİNDEN YAŞAYAN,
HİÇ GÖRMEDİĞİM, FAKAT SATIRLARININ ARASINA GİZLENMİŞ OLAN O DUYGULARDAN, "İNSANLIĞINI" YÜREKTEN HİSSETTİĞİM FİLOZOF BEY İÇİN BİR ŞİİR YAZMAK GELDİ İÇİMDEN...
UMARIM BEĞENİRSİNİZ..
SAYGI VE SEVGİLERİMLE
ARZU ÖZOK
ÇOK KIRILMIŞ İNSAN...
Çok kırılmış insan, o kadar çok kırılmış ki artık ruhu isyan ediyor...
Bu isyan, öyle sıradan bir isyan da değil,
O, en nadide mücevheri olan "insanlığından" dolayı isyan ediyor...
İnsanlığın hali yüreğini paramparça ettiği için, bu isyanı …
Vermeyi bilip istemenin “günah” olduğunu öğrendiği,
Paylaşmayı bildiği, fakat onlardan paylaşmaları istendiğinde “doyumsuz” damgası yediği,
Onlara “yapmayın, Yaradan bizi sevgi için yarattı” dendiğinde,
Şeytanla işbirliği yapma hevesleri daha da arttığı için isyan ediyor…
Peygamber olarak kabul ettikleri insan tarafından “lanetlendikleri”,
İnandıkları değerleri çarmıha gerdikleri,
Yaradan’dan sonra en çok sevdikleri insan, O’nunla kucaklaşırken güç, makam kavgası yapabildikleri için isyan ediyor…
Yüce olanları küçülttükleri,
Küçük olanları yücelttikleri,
Öldürdüklerine, ölümlerinden sonra değer verdikleri için isyan ediyor…
Yaratılıştan bu yana hiç bir şeyin değişmemiş olmasından,
İnsanın, “insanlığını” unutmuş olmasından,
Barış yerine savaşı seçmiş olmasından,
Sevginin yerine nefret ve kokuyu yerleştirmiş olmasından dolayı isyan ediyor…
İnsanlığından dolayı utandırılmaya çalışıldığı,
İnsanlığına “vebalı bir hasta” muamelesi yapıldığı,
Çıkarlar için sevgiye ihanet edildiği,
Para, Yaradan’ın yerini aldığı için isyan ediyor…
İyiye-güzele, dürüstlüğe-doğruluğa, sevgi-şefkate hasret kaldığı,
Güven duygusu elinden alındığı,
Her an arkadan hançerlenme korkusu hissettiği,
İnsanları sevmekten bile korkar duruma getirildiği için isyan ediyor…
İsyan ediyor çünkü var olan her şeyi sevmekten,
İyi olmaktan ve yardım elini uzatmaktan,
Yüreğindeki sevgi-şefkatten,
Saflığından vazgeçmek istemiyor…
Çok kırılmış insan, o kadar çok kırılmış ki artık ruhu isyan ediyor...
O, en nadide mücevheri olan "insanlığından" dolayı isyan ediyor...
Oysa onun tek istediği sevgi, barış, mutluluk…
Yarına güven ve huzur içinde bakmak,
Çocuklarımıza tertemiz bir dünya bırakmak,
Sadece ama sadece bununla gurur duymak…
Saf olan, “İnsan gibi insanın” yüreği bilir bunları ancak…
O, umudunu asla kaybetmez,
Sabrı tanır,
Yüreğinin sesini duyar,
Zaman ve mekan ayırmadığı gibi,
İmkansızın olmadığını da çok iyi bilir…
O, her şeye rağmen, insan olarak kalacağını,
İnsanların mutlaka bir gün, “insanlıklarını” hatırlayacaklarını,
Kulu kandırmanın çok kolay,
Yaradan’ı ise kandıramayacaklarını anlayacakları günün de çok yakın olduğunu bilmektedir…
FAKAT O, KUSURU HEP KENDİNDE ARADIĞINDAN,
DÜĞÜMÜ ÇÖZEMEMENİN ACISI İLE,
BAZI GÜNLER YÜREĞİNDE YANAN O ATEŞ,
BU DÜNYADA YALNIZ OLMADIĞINI UNUTTURUVERİR ONA...
VE en nadide mücevheri olan "insanlığından" dolayı isyan eder...
ÇOK KIRILMIŞTIR ÇÜNKÜ ..
Arzu Özok
16 Mart 2011