KARGA KADAR OLAMAMAK
Güz ayları gelip de pelitler palamutlardan
yere düşmeye başladığında,
bir yarış başlar meşe ormanlarındaki alakargalar arasında;
“Kim daha fazla pelit toplayıp gömecek”…
Kışın aç kalındığı günlerde bâzıları çıkarılıp yenecek.
Gömüldüğü yer başkaları tarafından
anlaşılmasın diye
türlü numaralar sergilenecek.
Her gömülenin ardından hiç vakit kaybetmeden
yenileri bulunmaya gidilecek.
Her seferde en fazla sayıda(10-15) pelit
kursağa doldurularak getirilmeye
çalışılacak.
Kararan her günün sonunda yüzlerce tohum
toprağın bağrına yerleşmiş olacak.
Ve her bir alakarga,
güz aylarının sonunda,
gömdüğü onbinlerce meşe pelidinin yerini unutmayacak.
Belki de aç kalacağı kış günlerini hiç göremeden ölecek.
Geceleri baykuşlara yem olmazsa eğer,
gündüzleri;
ya bir atmacanın pençelerine kapılıp ömrü tükenecek,
ya da bir avcının saçmalarına hedef olup
son nefesini verecek.
Sonuçta, sırlarıyla birlikte bu dünyadan göçüp gidecek…
En yavaş canlılardan olan salyangozların
bile
arkalarında bir iz bırakarak gittikleri bu
dünyadan,
geride onbinlerce fidan bırakıp gitmiş olacak her bir alakarga.
Ağırlığı 200 gr bile gelmeyen ve 200 gün bile yaşayamadan giden…
“Aptal
karga” masallarıyla
insanların uyutulup durduğu dünyamızda,
bu ibretli durumu yakından izleyen Torlakon da
heveslenecek yarışa:
Alakargalardan arta kalan 600 kadar pelidi toplayıp,
avuçları yara bağlayasıya kadar kazıp ekecek kıraç alanlara.
Geçip giden ömründe dikebildiği binlerce ağaçla
teselli bulmaya çalışsa da,
bu yıl da hayıflanıp durmayı sürdürecek,
bir karga kadar olamadığına…
“Sen iyilik tohumları saç dostum,
bırak nerde çimlenirse çimlensin.”
(Torlakon öğretisi)
Alakarga(Garrulus
glandarius)nın Avrupa ve Asya'da yaşayan 34 alt türünden 7'sinin
ülkemizde yaşadığı biliniyor. Bir alakarga doğada başına bir hal
gelmeden 10-15 yıl yaşayabilirse eğer, milyon sayıda tohum ekmiş ve ağaç
yetiştirmiş demektir...
Kaynak: http://www.torlakon.com/haberdetay.asp?ID=235