Haydi durmayın melekler!...
"Önden giderse sevilenler, kolay gelir ölümler."(Torlakon öğretisi)
Bugün 9 Mayıs Cuma.
Aklıma düşer her Cuma günü,
Gözleri görmeyen bir yanık sesli müezzin.
Konyalıların "Emin Hoca"sı.
Selçuklu eserlerinden biri olan İplikçi Camii'nin kubbelerini,
Hüseynî makamlı nefesleriyle inleten.
Yüzyıllar öncesi gerilmiş gönül tellerinin sesiyle,
Günümüzün pas tutmuş gönüllerini titreten.
Katılaşan yüreklerin kuruttuğu
Göz pınarlarını coşturup taşıran.
Islak gözlerin önünde oluşan puslu pencereden,
Sevda ve selam diyarlarına düşüren.
Şu anda gözümün önünden gitmediği halde,
Belki yıllar önce bu Dünya'dan göçen.
Verdiği nefesleri bâkî kalan.
"Bâkî kalan, bu kubbede; bir hoş seda imiş."
1994 Yılında karşılaşmıştık son kez.
Sarı Saltuk Alperen ve Yunushan ile beraber,
Derviş Yunus'u ziyaret eylediğimizde.
Sarıköy'deki huzur diyarında.
Baktık ki bir kafile daha geliyor.
Hemen tanıdım, içlerindeki iki büklüm olmuş Pir-i Fânî'yi.
"Konya'dan mı geliyorsunuz?" dedim.
"Biz Eskişehir'den geliyoruz fakat hocamız Konya'dan." dediler.
Hemen sarıldım boynuna, öptüm ellerini.
Duydum Cenneti çağrıştıran kokularını.
Söyledim O'nun nefeslerini takip ve taklit ettiğimi.
Sordum, körlüğünün doğuştan mı olduğunu.
Genç yaşlarındayken birgün rahatsızlanmış gözünden.
Ankara'da gittiği bir Ermeni göz hekiminin verdiği ilaç
Karartıvermiş Dünyasını.
"Kör Emin" e döndürmüş gayrı adını.
Ogünden sonra gönlüyle alır olmuş,
Gözleriyle alamadığı ışığı.
Dikenli yollarına şavk tutmuş,
Benim gibi bir şaşkının.
Bilmiyorum şu anda nerdedir?
Yerin altında mı,
Yoksa üstünde midir?
Sesi gelecek yine kulağıma,
Bugünkü Cuma namazında.
Coşan pınarlarıyla yıkanıp,
Daha iyi görecek gözlerim.
Nerede olduğunu biliyorsunuz sizler!
N'olur tez yetiştirin selamımı!
Haydi durmayın melekler!…
09 Mayıs 2008
Türk Filozof TORLAKON