Terim |
İngilizce |
Türkçe öneri |
A |
|
|
abdominal ağrı |
abdominal pain |
karın ağrısı |
Abdominal distansiyon |
Abdominal distension |
Karın şişkinliği |
abnormal gait |
|
yürüyüş tarzında anormallik |
aborsiyon |
abortion |
düşük yapma |
abortus |
abortus |
Düşük |
abrazyon |
abrasion |
sıyrık |
abse |
abscess |
irin kesesi (Abse) |
absorpsiyon |
absorption |
emilim |
abstinens |
abstinence |
yoksunluk |
adale |
muscle |
kas |
adaptasyon |
adaptation |
uyum, uyarlama |
Addison Hastalığı |
Addison's disease |
Addison Hastalığı (böbreküstü bezlerinin iyi çalışmaması durumu.) |
ADE İnhibitörleri |
Angiotensin Converting Enzyme Inhibitors, ACE Inhibitors |
Bk. Anjiotensin Dönüştürücü Enzim İnhibitörleri (ADE İnhibitörleri), (ADEİ) |
adenit |
adenitis |
lenf bezi iltihabı (Ör: lenf adenopati:lenf bezinin iltihabı) |
adenoit |
adenoid |
Geniz eti |
adenokarsinom |
adenocarcinoma |
Adenokarsinom (bir kanser türü) |
adenopati |
adenopathy |
Lenf bezlerinin büyümesi |
adeziv |
adhesive |
yapışkan |
adezyon |
adhesion |
Yapışıklık , Yapışma |
adipoz |
adipose |
yağ |
adipoz doku |
adipose tissue |
yağ dokusu |
aditif |
additive |
ek |
adjuvan |
adjuvant |
yardımcı |
adolesan |
adolescence |
ergen; buluğ |
adrenal |
adrenal |
böbreküstü |
Adrenal gland |
|
böbrek üstü bezi |
adsorbat |
adsorbate |
Yüzeye tutunmuş bileşik |
adsorbe |
adsorbed |
Yüzeyine tutunmuş |
adsorpsiyon |
adsorption |
Yüzeye tutunma |
adult |
adult |
yetişkin, erişkin |
Advers etki |
Adverse effect |
Yan etki |
afebril |
afebrile, apyretic, apyrexial |
ateşsiz |
afektif |
affective |
duygu durum |
afektif bozukluklar |
affective disorders |
duygu durum bozuklukları,
|
agorafobi |
agoraphobia |
Açık alan korkusu |
agranülositoz |
agranulocytosis |
Agranülositoz,
(beyaz kan hücreleri sayısında azalma) |
agregasyon |
agregation |
Kümelenme |
agregat |
agregate |
Küme |
agresif |
aggressive |
saldırgan |
airway |
airway |
Hava yolu |
ajitasyon |
agitation |
huzursuzluk |
ajite |
agitated |
Huzursuz |
akatizi |
acathisia |
yerinde duramama hali |
aklorhidri |
achlorhydria |
mide asidi yokluğu |
akne |
acne |
sivilce |
akneform erüpsiyon |
acneform eruption |
sivilce benzeri cilt döküntüsü |
akomodasyon |
accommodation |
göz merceğinin farklı uzaklıklara uyumu |
akomodasyon bozuklukları |
accomodation disorders |
göz merceğinin farklı uzaklıklara uyum bozukluğu |
akromegali |
acromegaly |
Akromegali (Büyüme hormonu fazlalığına bağlı yüz, el ve ayakların anormal büyümesi ) |
aksilla |
axilla |
koltuk altı |
aktif |
active |
etkin |
aktif immünizasyon |
active immunization |
aktif bağışıklama, aşılama |
aktivasyon |
activation |
etkinleştirme, etkinleşme |
aktivite |
activity |
etkinlik |
akut |
acute |
akut |
akümülasyon |
accumulation |
birikme |
albüminüri |
albuminorrhea |
idrarda albümin bulunması |
alergoit |
allergoid |
Alergoit (alerji yapma özelliği az olan, alerjiye zemin hazırlayan madde) |
alerji |
allergy |
Alerji |
algoritma |
algorithm |
akış şeması |
alimentasyon |
alimentation |
Beslenme |
aljezik |
algesic |
ağrı oluşturan |
alopesi |
alopecia |
saç dökülmesi; kellik |
alternatif |
alternative |
seçenek; seçenekli |
altünite |
subunit |
Alt birim |
ambliyopi |
amblyopia |
görme keskinliğinin azalması |
ambulatuvar |
ambulatory |
Ayaktan |
amenore |
amenorrhea |
adet görmeme |
amfizem |
emphysema |
amfizem (doku veya organlarda aşırı hava birikmesi) |
amnezi |
amnesia |
Unutkanlık |
ampirik |
empiric |
deneyime dayalı |
amputasyon |
amputation |
Kesme |
anafilaktik, anafilaktoit reaksiyon |
anaphylactic, anaphylactoid reaction |
Ani aşırı duyarlılık tepkisi |
Anaflaksi |
anaphylaxis |
Vücudun alerji oluşturan maddelere karşı verdiği çok şiddetli yanıt, ani aşırı duyarlılık |
analjezi |
analgesia |
ağrının kesilmesi |
analjezik |
analgesic |
ağrı kesici |
anemi |
anemia |
kansızlık |
anemik |
anemic |
Kansız |
anestezi |
anesthesia |
Anestezi |
anestezik |
anesthetic |
anestezi yapan ilaç |
anevrizma |
aneurysm |
Anevrizma (Damarda bölgesel şişkinlik, balonlaşma) |
anjin |
tonsillitis |
bademcik iltihabı |
Anjina pektoris |
angina pectoris |
Anjina pektoris (kalbi besleyen damarların daralması/tıkanması ile ortaya çıkan göğüs ağrısı) |
anjiyoödem, anjiyonörotik ödem |
angioedema, angioneurotic oedema |
Alerji sonucu yüz ve boğazda şişme |
ankiloz |
ankylosis |
eklem sertliği |
Ankilozan spondilit |
ankylosing spondylitis |
ankilozan spondilit (sırt eklemlerinde sertleşme ile seyreden ağrılı ilerleyici bir romatizmal hastalık) |
anksiyete |
anxiety |
kaygı, endişe |
anomali |
anomaly, abnormality, malformation, deformity |
kusur, kusurlu oluşum |
anoreksi |
anorexia |
iştahsızlık |
antagonist |
antagonist |
karşıt etki gösteren |
antero-lateral |
antero-lateral |
ön-yan |
antiaritmik |
antiarrhythmic |
Kalp ritm bozukluğuna karşı kullanılan |
antibakteriyel |
antibacterial |
Bakterilere karşı etkili |
antidepresan |
antidepressant |
Depresyona/ruhsal çöküntüye karşı etkili |
antiepileptik |
antiepileptik |
sara tedavisinde etkili |
antifungal |
antifungal |
Mantar hastalıklarına karşı etkili. |
antihipertansif |
antihypertensive |
Tansiyonu, kan basıncını düşüren |
antihistaminik |
antihistamines |
Alerjik hastalıklara karşı etkili |
antiinflamatuvar |
anti-inflammatory |
İltihap giderici |
antijen |
antigen |
Antijen (Vücutta alerji oluşturan madde) |
antikoagülan |
anticoagulant |
kan pıhtılaşmasını önleyen |
antikor |
antibody |
antikor (alerji oluşturan maddeye karşı vücudun ürettiği savunma proteini) |
antipiretik |
antypyretic |
ateş düşürücü |
antipsikotik |
antipsychotic |
antipsikotik (şizofreni, psikotik depresyon gibi psikiyatrik hastalıkların tedavisinde etkili) |
antitussif |
antitussive |
Öksürük kesici |
anüri |
anuria |
İdrar yokluğu |
aparat |
apparatus |
Cihaz , aygıt |
apati |
apathy |
kayıtsızlık |
aplastik anemi |
aplastic anaemia |
aplastik anemi (kan hücreleri sayısında ciddi azalma) |
aplikasyon |
application |
uygulama |
aritmi |
arrhythmia |
kalp atım düzensizliği. |
aritmojenik |
arrhytmogenic |
kalpte atım düzensizliğine neden olan |
arrest |
arrest |
Durma |
arter |
artery |
arter (atardamar) |
arter içine uygulama |
intraarterial use |
arter (atardamar) içine uygulama |
artralji |
arthralgia |
Eklem ağrısı |
artrit |
arthritides |
eklem iltihabı |
artroz |
arthrosis |
eklem hastalığı |
aselüler |
acellular |
hücresiz |
asemptomatik |
asymptomatic |
belirtisiz |
aspartat aminotransferaz ,
alanin aminotransferaz,
|
aspartate aminotransferase,
alanine aminotransferase |
aspartat aminotransferaz (AST), alanin aminotransferaz (ALT)
Karaciğer enzimleri |
aspergilloz |
Aspergillosis |
aspergilloz (Bir tür mantar hastalığı) |
Aspirasyon |
aspiration |
Emerek boşaltma |
Aspirasyon pnömonisi |
Aspiration pneumonia |
Aspirasyon pnömonisi (solunum yoluna mide içeriğinin kaçması sonucu gelişen akciğer iltihabı) |
asteni |
asthenia |
Kuvvetsizlik, Güçten düşme |
astma |
asthma |
astım |
atak |
attack |
kriz. Ör. iskemik kriz (atak) |
ataksi |
ataxia |
ataksi (hareket kontrolünde zorluğa bağlı yürüme bozukluğu) |
atenüe |
attenuated |
zayıflatılmış |
ateroskleroz |
atherosclerosis |
damar sertliği |
aterotromboz |
Atherothrombosis |
atardamarlarda pıhtı nedeniyle tıkanma |
atriyum |
atrium |
Kalp kulakçığı |
atriyal fibrilasyon |
Atrial fibrilation |
Kalpte bir çeşit atım bozukluğu |
B |
|
|
bağırsak |
intestines |
bağırsak |
bakteremi |
bacteremia |
Bakterilerin veya bakteri toksinlerinin kana geçmesi. |
balanit |
balanitis |
penis baş bölgesi iltihabı |
baseline |
baseline |
başlangıç düzeyi |
batın |
abdomen |
karın |
baz(al) |
basal |
temel; alt; tabana yakın veya tabanda |
beher |
every |
her bir (tablet) |
benign |
benign |
iyi huylu, selim |
Beyaz ırk |
Caucasian |
beyaz ırk |
bilateral |
bilateral |
iki taraflı |
biliyer |
biliary |
safra(yla ilgili) |
bipolar bozukluk |
bipolar disorder |
Bipolar bozukluk, (Ruhsal durumdaki zıt yönlü değişiklikler) |
biyopsi |
biopsy |
(teşhis koymak amacıyla) doku örneği almak |
blastomikoz |
Blastomycosis |
blastomikoz (Bir tür mantar hastalığı) |
blefarit |
blepharitis |
blefarit (Göz kapağı kenarındaki yağ bezelerinin iltihabı) |
bolus |
bolus |
bir defada verme |
Bozukluk |
Impairment |
bozukluk |
bölgesel |
regional |
Bölgesel |
bradikardi |
bradycardia |
kalp atımının yavaşlaması |
Bronkodilatasyon |
bronchodilatation |
solunum yolunun genişlemesi |
bronkodilatör |
bronchodilator |
solunum yolu genişletici |
bronkokonstriksiyon, bronkospazm |
bronchoconstriction, bronchospasm |
Bronşların daralması, bronşların spazmı |
Bronkokonstriktör |
bronchoconstrictor |
solunum yolunu daraltıcı |
bronşiektazi |
bronchiectasia, bronchiectasis |
Bronşların harabiyeti sonucu kalıcı genişlemesi |
bronşit |
bronchitis |
bronş iltihabı |
bulanık |
turbid |
bulanık |
bursit |
bursitis |
eklem çevresindeki keselerin iltihabı |
bül |
bulla, bleb, blister |
sıvı dolu kabarcık |
C-Ç |
|
|
check-up |
check-up |
genel kontrol |
columna vertebralis |
columna vertebralis |
Omurga |
Coombs testi |
Coombs' test |
Alyuvarlarla ilgili bir kan testi |
çoklu doz |
multiple dose |
çoklu doz |
çürük |
bruise |
çürük |
D |
|
|
dahili |
internal |
İç |
dahiliye |
internal diseases |
iç hastalıkları |
dansite |
density |
Yoğunluk |
defekasyon |
defecation |
Dışkılama |
defekt |
defect |
kusur, bozukluk, eksiklik |
defektif |
defective |
kusurlu, bozuk, eksik |
defisit |
deficit |
Eksiklik |
deformasyon |
deformation |
Şekil bozukluğu |
deforme |
deformed |
şekli bozulmuş |
deformite |
deformity |
şekil bozukluğu,kusur |
dehidratasyon |
dehydration |
Su kaybı. |
dejenerasyon |
degeneration |
Bozulma |
dekonjestan |
decongestant |
dekonjestan (burun tıkanıklığını gideren) |
deliryum |
delirium |
deliryum ( huzursuzluk- taşkınlık, hezeyan gibi belirti gösteren ani geçici bilinç bozukluğu) |
delüzyon |
delusion |
Sanrı, kuruntu |
demans |
dementia |
bunama |
demarkasyon |
demarcation |
Sınır belirleme, ayırma |
depresyon |
depression |
ruhsal çöküntü (depresyon) |
derin ven trombozu,
DVT |
deep vein thrombosis/venous
thromboembolism (VTE) |
toplar damar tıkanıklığı |
dermatit |
dermatitis |
Dermatit (Bir tür deri hastalığı) |
dermatomikoz |
dermatomycosis |
Dermatomikoz (Bir tür mantar hastalığı) |
dermatoz |
dermatosis |
deri hastalığı |
dermografizm |
dermatographism |
Alerjiye yatkınlığı tespit etmek üzere yapılan deri testi |
desensitizasyon |
desensitization |
duyarsızlaştırma |
destrüksiyon |
destruction |
yıkım |
dezavantaj |
disadvantage |
dezavantaj , olumsuzluk |
dış gebelik |
ectopic pregnancy |
dış gebelik |
Dış gebelik |
Ectopic pregnancy |
Rahim dışında gelişen gebelik |
diferansiye |
differentiate |
Farklılaşmış, |
difteri |
diphtheria |
Difteri, kuşpalazı |
difüz |
diffuse |
yaygın |
dilüe |
diluted |
seyreltik |
dilüe etmek |
to dilute |
seyreltmek |
diplopi |
diplopy |
çift görme |
direkt |
direct |
doğrudan |
disemine |
disseminated |
Yaygın, genel |
disfoni |
dysphonia |
konuşmanın bozulması |
disfonksiyon |
dysfunction |
işlev bozukluğu |
diskinezi |
dyscinesia |
istemli hareketlerde bozukluk |
dismenore |
dysmenorrhea |
ağrılı adet görme |
dispepsi |
dyspepsia, indigestion |
Hazımsızlık, sindirim bozukluğu |
dispne |
dyspnea |
nefes darlığı , nefes almada güçlük |
disritmi |
disrhythmia |
kalp atım bozukluğu |
distoni |
distoni |
kaslarda istemsiz kasılmaların neden olduğu hareket bozukluğu |
diüretik |
diüretic |
idrar söktürücü |
diyabet |
diabetes, diabetes mellitus |
şeker hastalığı (diyabet) |
Diyabetik ketoasidoz |
Diabetic ketoacidosis |
şeker hastalarında açlık durumunda kanda aşırı miktarda asit birikimi |
diyagnostik |
diagnostic |
tanıyla ilgili, tanısal |
diyagnoz |
diagnose |
tanı |
diyare |
diarrhea |
ishal |
diyet |
diet |
diyet |
dizartri |
disartri |
konuşma veya dil ile ilgili bozukluk |
dizestezi |
disestezi |
hissizlik, karıncalanma gibi anormal duyu |
dizfaji |
dysphagia |
yutamama, yutma güçlüğü |
dizüri |
disüri |
ağrılı idrar yapma |
dolaşım |
circulation |
dolaşım |
dolor |
dolor |
ağrı |
dominant |
dominant |
baskın |
döküntü |
rash |
döküntü |
E |
|
|
eflaks |
efflux |
Eflaks (Dışa yönelik akım) |
ejakülasyon |
ejaculation |
meni (sperm) boşalması |
ekimoz |
ecchymosis |
deride morarma |
eklampsi (gebelik toksemisi) |
eclampsia |
Eklampsi (gebelikte havale nöbetleri, kan basıncı artışı, idrarda protein bulunması ve vücudun su tutmasıyla seyreden hastalık) |
eklem |
joint |
eklem |
Eksiklik |
deficiency |
Eksiklik |
eksitabilite |
excitability |
uyarılabilme, uyarılabilirlik |
eksternal |
external |
dış, dışla ilgili |
ekstrakt |
extract |
Özüt, öz |
ekstraselüler |
extracellular |
Hücre dışı |
ekzoftalmi |
exophthalmus |
göz küresinin anormal şekilde dışarı çıkması |
elektrokardiyogram,
EKG |
electrocardiogram, ECG |
EKG (kalbin elektriksel etkinliğine ait kayıt) |
elektrolit |
electrolyte |
elektrolit |
elektrolit dengesizliği |
electrolyte imbalance |
Elektrolit dengesizliği |
eliminasyon |
elimination |
vücuttan uzaklaştırılma |
elongasyon |
elongation |
uzama |
emboli |
emboli (çoğul)
embolus (tekil) |
damar tıkacı ( emboli)
Emboli (damar tıkacı) |
emetojenik |
emetogenic |
kusmaya neden olan, kusturucu |
emosyonel labilite |
emotional lability |
duyguların değişkenliği, dalgalanması |
emülsiyon |
emulsion |
Emülsiyon (sıvı-sıvı karışımı) |
endikasyon |
indication |
İlacın kullanıldığı durum |
endürasyon |
induration |
Sertleşme, |
enfeksiyon |
infection |
Enfeksiyon (iltihap oluşturan mikrobik hastalık) |
enflamasyon |
inflammation |
iltihap |
enfluenza |
influenza |
grip |
enjeksiyon |
injection |
Enjeksiyon, zerk |
ensefalomiyelit |
encephalomyelitis |
beyin-omurilik iltihabı |
enterokolit |
enterocolitis |
ince ve kalın bağırsağın birlikte iltihaplanması |
entübasyon |
intubation |
herhangi bir kanal ya da boşluğa tüp yerleştirme |
enürezis noktürna |
nocturnal enuresis; bed-wetting |
gece işemesi; yatak ıslatma |
eozinofili |
eosinophilia |
kanda eozinofil (bir tür alerji hücresi) sayısında artış |
epidemi |
epidemicity |
salgın |
epididimit |
epididymitis |
Epididimit (Testis arkası iltihabı) |
epilepsi |
epilepsy |
sara |
epistaksis |
epistaxisis |
burun kanaması |
ergin, olgun |
mature |
ergin, olgun |
eritem |
erythema |
Deri üzerinde oluşan kızarıklık |
eritema multiforma |
erythema multiforme |
Eritema multiforma (genelde kendiliğinden geçen, el, yüz ve ayakta dantele benzer kızarıklık oluşturan, aşırı duyarlılık durumu) |
eritematöz |
erythematous |
kızarık |
eritrosit |
erythrocyte, red blood cell |
alyuvar, kırmızı kan hücresi |
etiyoloji |
etiology |
Hastalık nedeni |
Etkin, İlaç |
agent |
ilaç |
etkisizleştirilmiş |
inactivated |
etkisizleştirilmiş |
evre, derece |
grade |
Evre, derece |
Evrelendirme, derecelendirme |
grading |
Evrelendirme, derecelendirme |
F |
|
|
faranjit |
pharyngitis |
yutak (farinks) iltihabı |
farinks |
pharynx |
yutak |
farmasötik form |
pharmaceutical form |
ilaç şekli |
fasiyal paraliz |
fascial paralysis |
yüz felci |
fatal |
fatal |
ölümcül |
febril |
febrile |
ateşli |
Febril nötropeni |
Febrile neutropenia |
Vücuttaki savunma hücreleri sayısının düşüşüne bağlı gelişen durum |
feçes |
feces |
dışkı |
felç , inme |
stroke |
Felç, inme |
femur |
femur |
uyluk |
fenilketonüri (Folling hastalığı) |
phenylketonuria (Folling's disease) |
Fenilketonüri (kalıtımsal enzim eksikliği sonucunda ortaya çıkan metabolik hastalık) |
fetal |
fetal |
cenine ait |
fetüs |
fetus |
cenin |
fibromiyalji |
fibromyalgia |
Kulunç, kas ağrısı |
flatulans |
flatulance |
Gaza bağlı mide-bağırsakta şişkinlik |
flebit |
phlebitis |
toplardamar iltihabı |
Flushing |
Flushing |
Al basması |
fobi |
phobia |
Sebepsiz korku, fobi |
folikül stimülan hormon |
follicle-stimulating hormone, FSH |
folikül uyarıcı hormon |
fonksiyon |
function |
işlev |
form |
form |
biçim, şekil |
formasyon |
formation |
oluşum |
fotofobi |
photophobia |
ışıktan ya da aydınlıktan rahatsız olma acı duyma durumu |
fotosensitizasyon |
photosensitization |
ışığa karşı duyarlı olma hali |
fragman |
fragment |
parçacık |
fraksiyon |
fraction |
bölüm |
fronkül |
frunculus |
çıban |
fulminan |
fulminant |
hızlı giden ve kötüleşen |
Fungistatik |
fungistatic |
mantarın üremesini durduran |
fungus |
fungus |
mantar |
Fungusid |
fungicide |
mantarı öldüren |
G |
|
|
gaita , feçes |
feces |
dışkı |
galaktore |
galactorrhea |
meme ucundan sürekli süt ve süt benzeri akıntı gelmesi |
galaktozemi |
galactosemia |
Galaktozemi ( kanda bir tür şekerin yükselmesi) |
ganglion |
ganglion |
sinir düğümü |
gastrik |
gastric |
mideye ait, midede bulunan |
gastrit |
gastritis |
Gastrit (mide mukozası iltihabı) |
gastroenterit |
gastroenteritis |
ishal ve kusma ile birlikte görülen mide ve bağırsak enfeksiyonu |
Gebe |
pregnant |
hamile |
geçici iskemik atak |
|
beyine giden damarların geçici tıkanması sonucu oluşan geri dönüşümlü bir tür felç |
genito-üriner sistem |
genitourinary system |
üreme ve idrar yolları sistemi |
gevşeme |
relaxation |
gevşeme |
girişim |
intervention |
girişim |
glikozüri |
glycosuria |
idrarda şeker tespit edilmesi |
glokom |
glaucoma |
göz içi basıncının artması |
glossit |
glossitis |
dil iltihabı |
glottis |
glottis |
Ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesi |
gonore |
gonorrhea |
bel soğukluğu |
görsel |
visual |
görsel |
gösterge, belirteç |
marker |
gösterge, belirteç |
granül |
granule |
granül |
greft |
graft |
yama |
guatr |
goiter |
tiroid bezinin büyümesi hali |
Guillain-Barré sendromu |
Guillain-Barré syndrome, acute febrile polyneuritis, acute idiopathic polyneuritis |
Guillain-Barré sendromu (Viral enfeksiyon sonrası gelişen bir rahatsızlık.) |
gut |
gout |
Gut (damla hastalığı) |
Güvenlilik |
safety |
güvenlilik |
H |
|
|
hafıza yitimi, bellek yitimi |
memory deficit |
hafıza yitimi, bellek yitimi |
Hafıza, bellek |
memory |
hafıza, bellek |
halitoz |
halitozis |
ağız kokusu |
halüsinasyon |
hallucination |
Varsanı, Hayal görme |
Hassasiyet, duyarlılık |
sensitivity |
Hassasiyet, duyarlılık |
Havale, tutarık |
convulsion |
havale |
Hazım, sindirim |
digestion |
hazım |
hematemez |
hemathemesis |
Kan kusma |
hematom |
hematoma |
Bölgesel kan birikmesi (hematom) |
hematopoetik |
hematopoietic |
Kan ve kan hücre yapımı ile ilgili |
hematüri |
hematuria |
idrarda kan tespit edilmesi |
hemipleji |
hemipleji |
Hemipleji (yarı felç) |
hemodiyaliz |
hemodialysis |
kan diyalizi (kanın temizlenmesi işlemi) |
hemolitik anemi |
haemolytic anaemia |
Bir tür kansızlık (hemolitik anemi) |
hemoliz |
hemolysis |
kan hücreleri yıkımı |
hemoptizi |
hemophtysis |
Kan tükürme |
hemoraji |
hemorrhage |
kanama |
hepatik kolestaz |
hepatic cholestasis |
Karaciğer içi bir nedene bağlı olarak safra akışının yavaşlaması veya durması |
hepatit |
hepatitis |
Karaciğer iltihabı |
hepatobiliyer |
hepatobiliery |
karaciğer, safra ve safra yolları |
heredite |
heredity |
soyaçekim, kalıtım |
herediter |
hereditary |
kalıtsal |
herni |
hernia |
fıtık |
Herpes |
herpes |
uçuk |
hıçkırık |
hiccup |
hıçkırık |
HIV |
human immunodeficiency virus, (HIV) |
İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü |
hiperakuzi |
hyperacusia |
işitme yeteneğinin normalin üstünde artması durumu |
hiperaldosteronizm |
hyperaldosteronism |
Böbrek üstü bezlerinin aşırı çalışmasından oluşan hastalık |
hiperasalivasyon |
hypersalivation |
salya üretiminde artış |
hiperestezi |
hyperesthesia |
hastanın uyarıları olduğundan daha şiddetli olarak algılaması |
hiperglisemi |
hyperglicemia |
kan şeker düzeylerinde artış |
Hiperhidroz |
|
Aşırı terleme |
hiperkalemi / hiperpotasemi |
hyperkalemia/hyperpotassemia |
kan potasyum düzeyinin normalin üstüne yükselmesi |
hiperkinezi |
hypercinesia |
aşırı hareket |
hiperpigmentasyon |
hyperpigmentation |
deride renk koyulaşması |
hipersensitivite |
hypersensitivity |
aşırı duyarlılık |
hipertansiyon |
hypertension |
yüksek tansiyon |
hipertermi |
hyperthermia |
vücut ısısının 40°C 'nin üstüne çıkması |
hipertiroidizm |
hyperthyroidism |
vücutta tiroid hormonunun gereğinden fazla üretilmesi |
hipertoni |
hypertonia |
Kasların aşırı gerginliği |
hipertrofi |
Hypertrophia |
Vücudun herhangi bir bölümünün büyümesi |
hiperürikozüri |
hyperuricosuria |
idrarla ürik asit atılımı |
hiperürisemi |
hyperuricemia |
kanda ürik asit miktarının yükselmesi |
hipnotik |
hypnotic |
Uyku verici |
hipoestezi |
hypoesthesia |
duyu azalması |
hipoglisemi |
hypoglisemi |
kan şeker düzeyinde azalma |
hipokalemi |
hypokalemia |
kan potasyum düzeyinin normalin altına düşmesi |
hipokinezi |
hypocinesia |
aktivite veya motor işlevlerinin azalması |
hipoklorhidri |
|
mide asidi eksikliği |
hipomani |
hypomania |
dikkat artışı, hareketlilik, yorulmazlık ve tepkilerin artması ile belirgin ruh hastalığı |
hiponatremi |
hyponatremia |
kanda sodyum düzeyinin normalin altına düşmesi |
hipotansiyon |
hypotension |
düşük tansiyon |
hipotoni |
hypotonia |
kasların gerginliğini yitirmesi |
histoloji |
histology |
dokubilim |
histoplasmozis |
Histoplasmosis |
Histoplasmozis (Bir çeşit mantar hastalığı) |
homojen |
homogeneous |
benzer özellikte, tekdüze |
Hordeolum, arpacık |
hordeolum |
arpacık |
I-İ |
|
|
içerik, kapsam |
Ingredient |
içerik |
idame |
maintaince |
İdame, devam ettirme |
İdyopatik |
idipathic |
sebebi bilinmeyen |
idrar retansiyonu |
urine retention |
idrar yapamama, işeme zorluğu |
ihtiva eden |
contain |
içeren, kapsayan |
İltihap, yangı |
inflammation |
iltihap, yangı |
immatür |
immature |
olgunlaşmamış |
immun |
immune |
bağışık |
İmmun globulin |
ımmunoglobulin |
Vücutta bulunan bağışıklık proteini |
immün sistem |
immune system |
bağışıklık sistemi |
immün yanıt |
immune response |
bağışıklık yanıtı |
immünomodülatör |
immunomodulator |
Bağışıklık düzenleyen |
immünosüpresif |
immunospressive |
bağışıklık sistemini baskılayan |
immünoterapi |
immunotherapy |
bağışıklık tedavisi |
impetigo |
impetigo vulgaris |
derinin bulaşıcı yüzeysel mikrobik enfeksiyonu |
impotens |
impotence |
cinsel güçsüzlük, iktidarsızlık |
in vitro |
in vitro |
Laboratuar ortamında |
in vivo |
in vivo |
canlı varlıkta, vücutta |
inaktif |
inactive |
etkisiz |
indükleyici |
inducer |
uyarıcı |
infant |
infant |
Bebek (0-1 yaş) |
infiltrasyon |
infiltration |
sızma |
influks |
influx |
İçeri akma |
inguinal |
inguinal |
kasığa ait |
inhibe etmek |
(to) inhibit |
engellemek, önlemek, bastırmak |
inkontinans |
incontinence |
tutamama, kaçırma |
inkoordinasyon |
incoordination |
eş güdüm(koordinasyon) bozulması |
inkübasyon |
incubation |
kuluçka |
insizyon |
incision |
Cerrahi kesi |
insomnia |
insomnia |
uykusuzluk |
instabilite |
instability |
dayanıksızlık, kararsızlık |
integrasyon |
integration |
Bütünleşme |
interdigital |
interdigital |
Parmak arası |
interselüler |
intercellular |
hücreler arası |
intersitisyel nefrit |
interstitium nefrit |
İştahsızlık, aşırı susama, kusma ile seyreden böbrek iltihabı |
interstisyum |
interstitium |
doku aralıkları |
intoksikasyon |
intoxication |
zehirlenme |
intolerans |
intolerance |
ilacın etkisine dayanıksızlık, tahammülsüzlük |
intraabdominal |
intraabdominal |
karın içi |
intramüsküler |
intramuscular |
Kas içi |
intraoküler basınç |
intraocular pressure |
Göz içi basıncı |
intraoperatif |
intraoperative |
Ameliyat sırasında |
intraselüler |
intracellular |
hücre içi |
intrauterin |
intrauterine |
Rahim içi |
intravenöz |
intravenous |
toplardamar (ven) içi |
intravezikal |
intravesical, endovesical |
mesane içi |
intussusepsiyon |
intussusception |
Bağırsak düğümlenmesi |
invaziv |
invasive |
1) yayılmacı
2) girişimsel |
irigasyon |
irrigation |
yıkama |
iris |
iris |
Gözün renkli kısmı |
iritabilite |
irritability |
uyaranlara karşı aşırı duyarlı olma durumu, tepki gösterme yeteneği |
iritasyon |
irritation |
tahriş |
irreverzibl |
irreversible |
geri dönüşümsüz |
itrah |
excretion |
atılma |
itrah etmek |
excretion |
vücuttan dışarı atmak |
J |
|
|
jeneralize |
generalized |
Yaygın, genel |
jenerasyon |
generation |
kuşak, nesil |
jinekolojik |
gynecologic |
kadın hastalıkları ile ilgili |
jinekomasti |
gynecomasti |
erkekte meme büyümesi |
jüvenil |
juvenile |
genç |
K |
|
|
kalp yetmezliği |
cardiac failure/heart failure |
kalp yetmezliği |
kandidemi |
Candidemia |
kanda kandida türü mantarlara ait hücrelerin bulunması durumu |
kandidiyaz |
Candidiasis |
kandidiyaz (Bir tür mantar hastalığı) |
kandidüri |
Candiduria |
idrarda kandida cinsi mantar bulunması |
kantitatif |
quantitive |
miktarla ilgili |
kantite |
quantity |
miktar |
kardiyak |
cardiac |
kalbe ait, kalple ilgili |
kaşınma |
itching |
kaşınma |
katarakt |
cataract |
Göze perde inmesi |
kazanılmış |
acquired |
kazanılmış |
keçelenme |
numbnesss |
Keçelenme |
Kemoterapi |
|
Kanserde ilaç tedavisi |
keratit |
keratitis |
gözün saydam cisminin (kornea) iltihabı |
kırıklık |
malaise |
kırgınlık, halsizlik |
kistik fibroz |
cystic fibrosis, |
Akciğer, böbrek veya pankreasta bozukluğa neden olan kalıtımsal bir hastalık |
klasifikasyon |
classification |
sınıflandırma |
Klerens |
Clearance |
Temizlenme |
klorür |
chloride |
klorür |
Koagülasyon |
coagulation |
Kanın pıhtılaşması |
Kognitif bozukluk |
Cognitive disorder |
Zihinsel işlevlerde bozukluk |
kolelitiyazis |
cholelithiasis |
Safra kesesi taşı |
kolesistit |
cholecystitis |
safra kesesi iltihabı |
kolestatik sarılık |
cholestatic icterus |
safra kanallarından atılım bozukluğuna bağlı sarılık |
kolestaz |
cholestasis |
Safra akışının yavaşlaması veya durması |
kolit |
colitis |
Kalın bağırsak iltihabı |
kombinasyon |
combination |
birlikte kullanım |
kombine |
combined |
birleşik |
komorbidite |
comorbidity |
iki hastalığın beraber bulunması |
kompartıman |
comparment |
bölme |
kompensatuvar |
compensatory |
dengeleyici |
komplikasyon |
complication |
hastalıkla birlikte ortaya çıkan rahatsızlıklar |
kompozisyon |
composition |
Bileşim |
kondüksiyon |
conduction |
iletim |
konfüzyon |
confusion |
Zihin karışıklığı |
konjenital |
congenital |
Doğumsal, doğuştan |
konjestif kalp yetersizliği |
congestive heart failure |
Kalp yetersizliğine bağlı olarak solunum yetmezliği, ödem, karaciğerde büyüme ile belirgin hastalık |
konjonktivit |
conjunctivitis |
Bir çeşit göz iltihabı |
konstipasyon |
constipation |
kabızlık |
Kontakt dermatiti |
contact dermatitis |
temasla ortaya çıkan deri hastalığı |
kontaminasyon |
contamination |
bulaşma |
kontraksiyon |
contraction |
kasılma |
kontrendikasyon |
contrindication |
kullanılmaması gerekli durum |
koordinasyon |
coordination |
Uyum, eşgüdüm |
koroner arter hastalığı |
coronary artery disease |
damar sertliği nedeni ile kalp damarlarının daralması |
kreatinin |
creatinine (Cr) |
Böbrek fonksiyonlarını izlemek için kullanılan bir madde |
kriptokokkoz |
Cryptococcosis |
Kriptokokkoz (Bir tür mantar hastalığı) |
kromatopsi |
|
Farklı renk tonlarını ayırt edememe |
kromomikoz |
Chromomycosis |
Kromomikoz(Bir tür mantar hastalığı) |
kronik |
chronic |
Süregelen, uzun süren |
kuadrivalen |
quadrivalent, tetravalent |
dört değerliğe sahip |
Kulak çınlaması |
tinnitus |
Kulak çınlaması |
Kuru keratokonjunktivitit |
keratoconjunctivitis sicca |
kuru göz |
kütanöz |
cutaneous |
deriyle ilgili |
L |
|
|
larenjit |
laryngitis |
gırtlak iltihabı |
larinks |
larynx |
gırtlak |
letarji |
lethargy |
halsizlik |
lezyon |
lesion |
bozukluk, hasar |
libido |
libido |
cinsel istek |
Lockjaw tipi reaksiyon |
lockjaw |
çene kitlenmesi |
lokal |
local |
lokal , bölgesel |
lokalizasyon |
localization |
yerleşim |
lokalize |
localized |
yerleşik |
lökopeni |
leuc/kopenia |
Akyuvar sayısında azalma |
lökosit |
leucocyte |
Akyuvar |
lökositoz |
leucocytosis |
akyuvar sayısında artış |
lösemi |
|
kan hücrelerinin kanseri |
lupus eritematozus |
lupus erythematosus (LE) |
ciltte pullanmayla kendini gösteren bir hastalık |
luteinleştirici hormon |
luteinizing hormone, (LH) |
luteinleştirici hormon(Adet döngüsünde yer alan bir hormon) |
Lyme hastalığı |
Lyme disease |
Kene yoluyla bulaşan bir hastalık |
M |
|
|
madde |
substance |
madde |
maksimum |
maximum |
en yüksek |
maküler ödem |
Macular edema |
gözün arka tarafında şişme |
makülopapüler |
maculopapular |
deriden hafif kabarık |
malabsorpsiyon |
malabsorption |
bağırsaklardan emilim bozukluğu |
malarya , sıtma |
malaria |
sıtma |
malformasyon |
malformation |
organ veya dokudaki yapısal bozukluk |
Malign ,habis |
malignant |
Habis (kötü huylu) |
mani |
mani |
taşkınlık nöbeti |
matürasyon |
maturation |
olgunlaşma |
medikal |
medical |
tıbbi |
mediyatör |
mediator |
Aracı |
melena |
melena |
Kanamaya bağlı katran renkli dışkı |
membran |
membrane |
zar |
menenjit |
meningitis |
beyin zarı iltihabı |
menopoz |
menopause |
adetten kesilme |
menstrüasyon |
menstruation |
adet görme |
menstrüel siklus |
menstrual cycle |
adet döngüsü |
mental |
mental |
zihinsel |
metastaz |
metastasis |
yayılma |
metod |
method |
yöntem |
metroraji |
metrorrhagia |
adet dışı görülen kanama |
mevsimsel alerjik rinit |
hay fever |
saman nezlesi |
midriyatik |
mydriatic |
göz bebeği genişlemesine neden olan |
midriyazis |
mydriasis |
göz bebeği genişlemesi |
miktürasyon |
micturation |
İşeme, idrar yapma |
minimum |
minimum |
En düşük |
mini-stroke |
|
mini felç |
Minör |
minor |
Daha küçük, daha az |
miyalji |
Myalgia |
Kas ağrısı |
Miyastenia Gravis |
Myastenia Gravis |
Miyastenia gravis (Bir tür kas güçsüzlüğü hastalığı) |
miyokart infarktüsü |
myocardial infarction |
kalp krizi |
miyoklonus |
myoclonus |
bir kas ya da kas grubunun ani ve kısa süreli kasılmalar |
miyopati |
myopathy |
kas hastalığı |
miyozit |
myositis |
kas iltihabı |
mobilizasyon |
mobilization |
1- Çözülme (kemikten kalsiyum çözülümü)
2- Hareketlenme |
moniliyaz |
moniliasis |
pamukçuk |
Monovalan |
monovalent |
Tek değerlikli |
Morbidite |
morbidity |
hastalığa yol açma oranı |
Mortalite |
mortality |
hastalığa bağlı ölüm oranı |
multipl miyelom |
|
kemik iliğinde gelişen bir tür kanser |
mutad |
familiar |
alışılmış |
N |
|
|
narkotik analjezik |
narcotic analgesic |
Narkotik ağrı kesici |
natriürez |
natriuresis |
sodyumun idrar ile atılımı |
nefrit |
nephritis |
böbrek iltihabı |
nefrotoksik |
Nephrotoxic |
böbrekler üzerinde zararlı etkili |
neonatal |
neonatal |
yenidoğan |
nevrit |
Neuritis |
sinir iltihabı |
nistagmus, oküler ataksi |
nystagmus, ocular ataxia |
gözün istemsiz, hızlı ve ritmik hareketleri, göz titremesi |
NMS (nöroleptik malignant sendrom) |
neuroleptic malignant syndrome |
Vücut ısısındaki yükselme, bilinç düzeyindeki değişim ve kaslarda sertleşme ile ortaya çıkan durum |
nodül , nod |
Nodule, node |
beze, nodül |
noktüri |
Nocturia |
gece sık idrara çıkma |
noktürnal |
nocturnal |
geceye ait, gece ortaya çıkan |
Non steroidal anti enflamatuar |
Nonsteroid Antiinflamatuar |
Ağrı, ateş ve iltihaba etkili |
nöropati |
Neuropathy |
sinirlerde herhangi bir nedenle görülen bozukluklar- duyu kaybı |
nöropatik ağrı |
Neuropathic pain |
sinir hasarıyla oluşan ağrı |
Nötralizasyon, nötralleştirme |
neutralization |
etkisizleşme; etkisizleştirme |
nötrofil |
Neutrophile |
bir çeşit kan hücresi |
nötropeni |
neutropenia |
kandaki parçalı hücre sayısında azalma |
numune |
sample |
örnek |
nükleolus |
nucleolus |
çekirdekçik |
nükleus |
cell nucleus |
çekirdek; (hücre) çekirdeği |
Nüks rölaps |
relapse, recurrence |
yeniden ortaya çıkması, , nüks etme |
nütrisyon |
nutrion |
beslenme |
O-Ö |
|
|
obsesif kompalsif bozukluk (OKB) |
obsessive compulsive disorder |
Takıntılı davranışlar |
olası, muhtemel |
possible |
Olası, muhtemel |
olasılık |
probability |
ihtimal, olasılık |
Olasılıkla, muhtemelen |
possibly |
Olasılıkla, muhtemelen |
onikomikozis |
onychomycosis |
Tırnaklardaki mantar hastalığı |
onkojenik |
oncogenic |
tümör oluşumuna yol açan |
opalesan |
opalescent |
saydam olmama |
opioit |
opioid |
Afyon benzeri |
orak hücreli anemi |
sickle cell anemia |
orak hücreli anemi (bir tür kansızlık) |
oral |
oral |
ağızdan, ağız yoluyla |
oral damla |
oral drops |
ağız yoluyla alınan damla |
orijin |
origin |
köken, kaynak |
orofaringeal |
oropharyngeal |
ağız ve yutağa ait |
osteoartrit |
osteoarthritis |
kireçlenme |
osteomiyelit |
osteomyelitis |
kemik iltihabı |
otoimmün |
otoimmune |
otoimmün (Vücudun kendi hücrelerine karşı antikor oluşturma durumu) |
ovaryum |
ovarium |
yumurtalık |
ovum |
ovum |
yumurta |
öfori |
euphoria |
neşe, güven, güçlülük gibi duyguların aşırı şekilde bulunması |
özofajit |
esophagitis |
yemek borusu iltihabı |
P |
|
|
palpitasyon |
palpitation |
Çarpıntı |
pankreatit |
pancreatitis |
pankreas iltihabı |
pansitopeni |
pancytopenia |
Kandaki tüm hücrelerde azalma |
pap smear testi |
Pap test, Papanicolaou test, Pap veya Papanicolaou smear ve smear t. |
Rahim ağzından alınan sürüntüde yapılan bir tür test
|
Papül |
papule |
kabartı |
Papüler |
papular |
kabartılardan oluşan |
Parakoksidiyomikoz |
Paracoccidioidomycosis |
Bir çeşit mantar hastalığı |
parazit |
parasite |
Parazit, asalak |
parestezi |
paresthesia |
Uyuşma, |
Parkinson hastalığı |
Parkinson's disease |
Parkinson hastalığı |
paronişi |
paronychia |
dolama |
parosmi |
parosmia |
Olmayan bir kokuyu hissetme |
partikül |
particule |
parçacık |
pasif |
passive |
Pasif |
pediyatrik |
pediatric, junior |
çocuklar için |
pelvis kemiği |
pelvis bone |
leğen kemiği |
perifer |
periphery |
Merkezden uzak |
periorbital ödem |
periorbital oedema |
göz çevresinde oluşan şişlik |
peritonit |
peritonitis |
karın zarı iltihabı |
permeabilite |
permeability |
geçirgenlik |
peteşi |
petechiae |
Nokta şeklindeki deri altı kanamaları |
pitriyazis (tinea) versikolor |
pitriazis (tinea) versicolor |
Bir çeşit mantar hastalığı |
pitüiter |
pituitary |
Hipofize ait |
piyelonefrit |
pyelonephritis |
idrar yolları ve böbrekte gelişen iltihap |
piyoderma |
pyodermatitis |
irinli deri enfeksiyonu |
plasenta previa |
placenta previa |
Hamilelikte plasentanın (eş, son) normal yerleşim yerinden aşağıya yerleşimi |
Platelet, trombosit |
platelet, thrombocyte |
Trombosit ( kan pulcuğu, pıhtılaşmayı sağlayan kan hücresi) |
Pnömoni |
pneumonia |
akciğer iltihabı |
polen |
pollen |
Çiçek tozu |
polidipsi |
polydipsia |
aşırı su içme |
polifaji |
polyphagia |
aşırı yeme |
polikistik over sendromu |
|
Yumurtalıkta oluşan kistler |
Poliüri |
polyuria |
Aşırı miktarda idrar yapma |
Porfiri |
porphyria |
Karın ağrısı ve kas kramplarına neden olan bir çeşit kalıtsal hastalık |
Postnatal |
Postnatal |
doğum sonrası |
Post-op |
|
ameliyat sonrası |
postural/ ortostatik hipotansiyon |
postural/ orthostatic hypotension |
oturur ya da yatar pozisyondan ayağa kalkarken görülen kan basıncı düşüklüğü |
Postür |
posture |
Duruş |
preeklampsi |
preeclampsia |
Gebelikte kan basıncı artışı, idrarda protein bulunması ve vücudun su tutmasıyla seyreden hastalık |
prekürsör |
precursor |
öncül |
premalign |
premalign |
Kansere dönüşme oranı yüksek olan |
prematür |
premature |
Erken olan |
Prematüre ejakülasyon |
|
Erken boşalma |
premenstrüel disforik bozukluğu |
premenstrüel dysphoric disorder |
adet öncesi dönemde görülen sinirlilik hali |
prenatal |
prenatal |
Doğum öncesi |
presör amin |
pressor amine |
kan basıncını yükselten bir madde |
Priapism |
Priapizm |
Erkeklerdeki uzun süreli ağrılı sertleşme |
Prick testi |
Prick test |
Prick testi (bir tür alerji testi) |
primer |
primary |
Birincil, ilk |
primitif |
primitive |
ilkel |
profilaksi |
prophylaxis |
koruma |
progresyon |
progression |
ilerleme |
proteinüri |
proteinuria |
idrarda protein tespit edilmesi |
pruritus |
pruritus |
kaşıntı |
psikoz |
phychosis |
Bir tür ruhsal bozukluk |
psödomembranöz kolit |
pseudomembranous colitis |
Uzun süreli antibiyotik kullanımına bağlı kanlı, sulu ishalle seyreden barsak iltihabı |
psöriyazis, sedef hastalığı |
psoriasis |
Sedef hastalığı |
puberte |
puberty |
ergenlik |
pulmoner amfizem |
Pulmoner emphysema |
Akciğerlerdeki hava yollarının aşırı genişlemesi |
pupilla dilatasyonu |
pupillary dilatation |
göz bebeğinde genişleme |
pupilla konstriksiyonu |
pupillary construction |
göz bebeğinde daralma |
Püstül |
pustula |
irinli deri kabarcığı |
Püstüler |
|
irinli deri kabarcıklarından oluşan |
R |
|
|
rabdomiyoliz |
rhabdomyolysis |
İskelet kası yıkımı |
Radyofarmasötik |
radiopharmaceutic |
Teşhis amacıyla kullanılan radyoaktif işaretli bileşik |
Radyoterapi |
radiotherapy |
Kanserde ışın tedavisi |
reaksiyon |
reaction |
Tepki , yanıt |
referans |
reference |
kaynak |
reflü |
reflux |
Reflü (Geri kaçma) |
refraksiyon bozukluğu |
refraction disorder |
gözün ışığı kırma bozukluğu |
refrakter anemi |
refractory anemia |
inatçı anemi |
regresyon |
regression |
gerileme |
Rejeksiyon, ret |
rejection |
ret |
rektal hemoraji |
rectal hemorrhagia |
dışkıda ve dışkı bölgesinde kanama |
remisyon |
remisyon |
hastalığın tüm ya da bazı belirtilerinin kaybolması |
renal |
renal |
böbreğe ilişkin |
renal diyaliz |
renal dialysis |
böbrek yoluyla kan temizleme |
resesif |
recessive |
Çekinik, baskın olmayan |
respiratuvar |
respiratory |
solunumla ilgili |
retina |
retina |
Gözün ağ tabakası |
retinit |
retinitis |
Retina iltihabı |
reverzibl |
reversible |
geri dönüşümlü |
rezistans |
resistance |
direnç |
rezolüsyon |
resolution |
1.çözünürlük, 2. iyileşme |
Rigor
(Rigor mortis ) |
Rigor |
Öneri: Ateş yükselmeleri sırasında görülebilen ve soğuk duygusuna eşlik eden, titreme ve terleme nöbetleridir. Sertlik, katılık
(Rigor mortis: ölüm katılığı) |
rijidite |
rigidity |
kasların sertleşmesi |
rinit |
rhinitis |
Nezle |
romatoid artrit |
|
eklemlerde ağrı ve şekil bozukluğuna neden olan devamlı bir hastalık |
rubor |
rubor |
kızarıklık |
rüptür |
rupture |
yırtılma |
S-Ş |
|
|
salgı bezi |
gland |
salgı bezi |
santral sinir sistemi |
central nervous system |
merkezi sinir sistemi |
satürasyon |
saturation |
doygunluk |
Sedatif , yatıştırıcı |
sedative |
Yatıştırıcı, sakinleştirici |
sekonder |
secondary |
ikincil |
sekresyon |
secretion |
salgı |
seksüel |
sexual |
cinsel |
seksüel disfonksiyon |
sexual dysfunction |
cinsel işlev bozukluğu |
seksüel fonksiyon |
sexual function |
cinsel işlev |
selektif |
selective |
seçici |
semptom |
symptom |
belirti |
semptomatik tedavi |
symptomatic therapy |
belirtilere yönelik tedavi |
sendrom |
syndrome |
Sendrom (bulgu ve belirtiler) |
senkop |
Syncope |
bayılma |
sensitif |
sensitive |
duyarlı |
sensitivite |
sensitivy |
duyarlılık |
septisemi |
septicemia |
Bakterilerin kana geçmesi sonucunda ateş ve titremeye neden olan hastalık |
Serebellum, beyincik |
cerebellum |
beyincik |
serebrospinal sıvı |
cerebrospinal fluid |
beyin omurilik sıvısı (BOS) |
serebrovasküler |
cerebrovascular |
beyin damarları ile ilgili |
serebrovasküler olay |
cerebrovascular accident |
beyin damarları ile ilgili olay |
serebrum |
cerebrum |
beyin |
serotonin sendromu |
Serotonin syndrome |
aşırı mutluluk hissi, sersemlik, huzursuzluk, sarhoş gibi hissetme, sıcaklık, terleme veya kas sertliği durumu |
sersemlik |
dizziness |
Sersemlik, |
serviks |
cervix |
rahim ağzı |
servisit |
cervicitis |
Rahim ağzı iltihabı |
sifiliz |
syphilis |
Frengi, bel soğukluğu |
siklus |
cycle |
döngü |
Sindirim güçlüğü |
indigestion |
Sindirim güçlüğü |
sinuzit |
sinusitis |
Yüz kemiklerinin içindeki hava boşluklarının iltihabı |
sistemik |
systemic |
genel, yaygın, tüm vücudu etkileyen |
sistit |
cystitis |
idrar kesesi (mesane) iltihabı |
sitotoksik |
cytotoxic |
hücre öldürücü |
Skar, nedbe |
scar |
nedbe, iyileşme dokusu |
solid |
solid |
Solid, katı |
somnolans |
somnolence |
Uykululuk hali |
Sosyal anksiyete bozukluğu |
Social anxiety disorder |
Kaygı nedeniyle toplumsal faaliyetlerden kaçınmak, içine kapanıklılık hali |
Spazm |
spasm |
Kasılma |
spesifik |
specific |
Özgül |
split-virüs aşısı |
split-virus vaccine subunit vaccine, subvirion vaccine, |
split-virüs aşısı (bir tür aşı) |
Sporotrikozis/ Schenck hastalığı |
Sporotrichosis, Schenckii's disease |
Uzun süreli bir çeşit mantar hastalığı |
St. John’s Wort bitkisi |
St. John's Wort |
Sarı kantaron ya da yara otu |
stabilite |
stability |
dayanıklılık |
stenoz |
stenosis |
Darlık, daralma |
Stevens-Johnson sendromu / Eritema multiforme majör |
Stevens Johnson syndrome/ erythema multiforme exudativum |
Ciltte ve göz çevresinde kan oturması, şişlik ve kızarıklıkla seyreden iltihap |
stimulan |
stimulant |
uyaran, uyarıcı |
Stimülasyon, uyarma |
stimulation |
uyarma |
Stomatit |
stomatitis |
ağız içinde iltihap |
stres |
stress |
stres, gerilim |
su zehirlenmesi |
water intoxication |
su zehirlenmesi |
subkütan |
subcutaneous |
derialtına |
sublingual |
sublingual |
dilaltına |
Substernal ağrı |
Substernal pain |
göğüs kemiğindeki ağrı |
Supozituvar |
suppository |
Fitil
|
süperenfeksiyon |
superinfection |
herhangi bir enfeksiyon ile zayıf düşen bünyede ikinci bir enfeksiyonun başlaması |
süpresyon |
supression |
baskılama |
sürveyans |
surveillance |
gözetim |
süspansiyon |
suspension |
Süspansiyon ( katı-sıvı karışımı) |
sütür |
suture |
dikiş |
şizofreni |
schizophrenia |
Şizofreni (Bir tür psikiyatrik hastalık) |
Şuur, bilinç |
consciousness |
bilinç |
T |
|
|
tansiyon |
tension |
Tansiyon, kan basıncı |
tardif diskinezi |
tardive dyskinesia
|
tardif diskinezi (ağız, dil, kol ve bacak gibi uzuvların istemsiz hareketleri) |
taşikardi |
tachycardia |
kalp atımının hızlanması |
tenezm |
tenesmus |
Ağrılı dışkılama ve işeme |
tenosinovit |
Tenosynovitis |
Kas kiriş kılıfının iltihabı |
tenya |
taenia |
Şerit, bir tür bağırsak paraziti |
Terapi, tedavi |
therapy |
tedavi |
terapötik |
therapeutic |
tedavi edici |
terminal dönem |
terminal stage |
son dönem |
tersiyer |
tertiary |
üçüncül |
tinea kapitis |
tinea capitis |
Saç kıran; saçlı derinin mantar enfeksiyonu |
tinea kruris/ korporis |
tinea cruris |
Gövde, kol, bacak ve kasıkların mantar enfeksiyonu |
tinea manum |
tinea manum |
Ellerde görülen mantar enfeksiyonu |
tinea pedis / atlet ayağı |
tinea pedis |
Ayaklarda görülen mantar enfeksiyonu |
tip 2 diyabet |
|
Bir tür şeker hastalığı |
tirotoksikoz |
thyrotoxicosis |
kanda tiroid hormonlarının aşırı yükselmesine bağlı hastalık |
toksik |
toxic |
Toksik, zehirli |
toksik epidermal
nekroliz
|
toxic epidermal necrolysis |
toksik epidermal nekroliz (deride içi sıvı dolu kabarcıklarla seyreden ciddi bir hastalık) |
toksik nefropati |
toxic nephropathy |
Zehirli bir maddeye bağlı gelişen ani böbrek yetmezliği |
toksisite |
toxicity |
zehirli (toksik) olma durumu |
torsades de pointes
|
torsades de pointes |
torsades de pointes (Yaşamı tehdit eden düzensiz kalp ritmi) |
tortikoliz |
tortikolis |
boyun tutulması |
trakea |
trachea |
soluk borusu |
trankilizan |
tranquilizer |
güçlü yatıştırıcı |
transfüzyon |
transfusion
|
transfüzyon (Tüm kan veya kan bileşenlerinin damardan verilmesi. |
tremor |
tremor |
titreme |
tremor |
tremor |
titreme |
trimestır |
trimester |
Üç aylık dönem |
tromboflebit |
thrombophlebitis |
Toplardamarların iltihabına bağlı kan pıhtısı oluşumu |
trombositopeni |
thrombocytopenia |
trombositopeni ( trombosit-kan pulcuğu- sayısında azalma) |
trombotik trombositopenik purpura |
thrombocytopenic purpura |
ateş, iğne başı şeklinde kırmızı morarmalar, bilinç bulanıklığı, baş ağrısı ve trombositlerin sayısında azalma ile görülen hastalık |
tromboz |
thrombosis |
kanın damarda ya da kalpte pıhtılaşması |
U-Ü |
|
|
Ulkus, ülser |
ulcus |
Ülser, yara |
ultraviyole |
ultraviolet |
morötesi |
uterus |
uterus |
Rahim |
uvea |
uvea |
gözün damarlı orta tabakası |
uyku apnesi |
sleep apnea |
Uykuda geçici solunum durması |
uyunç |
compliance |
uyunç |
uyuşukluk |
drowsiness |
Uyuşukluk |
uzun QT sendromu |
long QT syndrome |
uzun QT sendromu (kalpte ciddi aritmilere ve ani ölümlere yol açabilen bir durum) |
ünite |
unit |
birim |
üremeye ilişkin |
reproductive |
Üremeye ilişkin |
üretra |
urethra |
idrarı idrar kesesinden vücut dışına çıkaran kanal |
üretrit |
urethritis |
İdrar yolu iltihabı |
ürinasyon |
urination |
idrar yapma |
üriner |
urinary |
idrar ile ilgili |
üriner inkontinans |
urinary incontinence |
idrar kaçırma |
ürolityazis |
urolithiasis |
idrar yollarında taş |
ürtiker |
urticeria |
kurdeşen |
üveit |
uveitis |
üveit (bir tür göz iltihabı) |
V |
|
|
vajinit |
vaginitis |
vajina iltihabı |
Vaka, olgu |
case |
Vaka, olgu |
valens |
valence |
değerlik |
valf |
valve |
kapak |
valvula, valvül |
valvula |
kapakçık |
Vasat, orta, ortam, besi yeri |
medium |
1.orta, 2.ortam, 3.besi yeri |
Vaskülarizasyon, damarlanma |
vascularization |
damarlanma |
vaskülit |
vasculitis |
kan damarları iltihabı |
vazodilatör |
vasodilator |
Damar gevşetici, damar genişletici |
ven |
vein |
ven (toplardamar) |
ven içine |
intravenous |
ven (toplardamar) içine |
venom |
venom |
zehir
|
Ventrikül |
|
Kalp karıncığı |
ventriküler fibrilasyon |
ventricular fibrillation |
ventriküler fibrilasyon (Kalpte yaşamı tehdit eden atım bozukluğu) |
vertebra |
vertebra |
omur |
vertigo |
vertigo |
Vertigo (denge bozukluğundan kaynaklanan baş dönmesi) |
Y |
|
|
yapısal |
constitutional |
yapısal |
yayma |
smear |
yayma |
yellow fever |
|
sarı humma |
Yetersizlik |
insufficiency |
Yetersizlik |
Yetmezlik (organ yetmezliği) |
failure |
Yetmezlik (organ yetmezliği) |
yitilik |
strenght |
Birim doz |
yorgunluk |
fatigue |
yorgunluk |
yüzeysel |
superficial |
yüzeysel |
Z |
|
|
zona |
zona |
Zona (Sinir iltihabına bağlı ağrılı bir deri hastalığı) |