Bugün(23 Şubat) ÇEÇENİSTAN'ın Yeniden Diriliş Günü
Bugün birçoğumuzun haberinin dahi olmadığı, bilen azınlığın unuttuğu ancak asla unut(tur)ulmaması gereken tarihi bir gün... Bugün Büyük Önder Cevher Dudayev'in ilan ettiği gibi 'Çeçenya'nın Yeniden Diriliş Günü'... Peki bugünü Çeçenya'nın yeniden dirilişi günü yapan tarihi ve anlamlı gerçek neydi? Bugün Çeçen halkı tarihte büyük bir zafer kazanmadı. Ya da Çeçenistan'ın bağımsızlığı bugün ilan edilmedi. Aksine bugün Çeçen halkının tarihte yaşadığı en acı vahşetin yıldönümü. Öyleyse Dudayev'in bugünü Yeniden Diriliş Günü ilan etmesinin anlamı neydi ve 65 sene önce bugün neler yaşandı?
Evet 23 Şubat 1944, belgelenmiş ve -bazılarımızın değerlendirmelerinde bir ölçü olduğu için- Avrupa Birliği tarafından da soykırım günü olarak tanınan, ancak dünya müslümanlarının gündemine hiçbir zaman girmeyen, Katil Stalin yönetimi tarafından Çeçen ve İnguş halkının yarısının katledildiği, kalanların ise topluca ölüme sürgüne gönderildiği gün. 23 Şubat 1944 Sürgünü Çeçenlerin topyekün tarih sahnesinden silinmesine yönelik bir projeydi.
780 bin toplam Çeçen nüfusunun tamamı bu sürgün ve toplu katliamın muhatabı kılınmıştı. Katliamlarda ve bu techirde 400 binin üzerinde Çeçen şehid edildi. Yokluğa, açlığa, sefalete, kışa ve amansız Rus zulmene karşı varlıklarını koruyarak yeniden topraklarına, Çeçenistana, verdikleri destansı direniş ve mücadeleyle 1957'den itibaren dönebilmeyi başardılar. Evet Çeçen halkı tarihinde bir çok defa sürgün edildi, katliamlar yaşadı. Ve yaşamaya devam ediyor. Bizim de bugünün anlam ve önemine vurgu yapmamızın başlıca sebeplerinden biri de şu ki; işte içinde bulunduğumuz senelerde Çeçenya halkı gözümüzün önünde 250 bini katledilip, binlercesi sürgündeyken ve hala zulme ve işgale karşı özgürlük mücadelesi devam ediyorken, bizim bu onurlu halkın yanında olmamız artık bir 60 seneye daha ihtiyacımız yok. Avrupa Birliği bugünü ancak 60 sene sonra 2004 senesinde soykırım olarak tanıdı fakat gözünün önünde aynı halk aynı zorbalar tarafından aynı muameleye tabi tutulurken sessizliği ile vahşete destek verdi.
Bu vahşet katliamlarla ve bir halkı topluca sürgüne göndermekten ibaret değildi. Camiler ahıra çevrildi, müzeler, kitaplıklar, arşivler halkın milli tarihini hatırlatan her şey sokaklara dökülerek yakıldı. Tahliyesi zor olan bölgelerin insanları Haybah'da diri diri yakılıp, Galanşoh gölünde kaçınılmaz bir ölüme sürüklenirken, yaşlıları ve hastalar konvoyları yavaşlatmaması için katlediliyordu. Vatanlarından ayrılmayı istemeyerek, Kızılordu askerlerine direnenler de kurşuna dizildiler. Bütün resmi kayıtlardan, haritalardan, ansiklopedilerden Çeçen-İnguşlara ait tüm bilgiler silindi ve yerleşim yerlerinin isimleri değiştirildi. Bu soykırımın sonuçları elbette bunlarla değildi. Çeçenya halkı 23 Şubat soykırımın etkisini günümüzde hala derinden hissetmekte ve yaşamakta. İnsanlık bir kez daha bu zulüm odağının emperyalist çıkarları adına nasıl insanlık dışı yollara başvurabileceğine şahit oluyordu.
Çeçenistan İçkeriya Cumhuriyeti'nin şehid devlet başkanları Cevher Dudayev ve Zelimhan Yandarbiyev gibi sürgünde dünyaya gelen Aslan Mashadov'un belirttiği gibi "Yaşanan acılar hiçbir zaman tarih olmadı, olmayacak."
Her yeni yetişen Çeçen ödenen bu bedelleri unutmadan, zulüm var oldukça direniş yolundan asla vaz geçmeden, küfre, zulme ve işgale teslim olmadan, bu bağımsızlık idealinin sahibi olacaktır.
Dünya Çeçenistan Günü hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak, dünya çapından tertip edilecek olan anma programlarına katılmak ve yardımcı olmak için www.worldchechnyaday.org sitesini de ziyaret edebilirsiniz.
Kavkaz Center olarak bugünü asla unut(tur)mayacağımızı belirtiyor, 65. yıldönümünde bugünü bir YAS GÜNÜ değil ÇİC mimarı büyük önder Cevher Dudayev'in tüm dünyaya onuru ve kararlığı bir kez daha öğreterek ilan ettiği gibi 'Çeçenya'nın Yeniden Dirilişi Günü' olarak anıyor ve herşeye rağmen zulme meydan okuyarak özgürlük yolunda ilerleyen Çeçenya halkını kutluyoruz.
Kavkaz Center