Mersin il merkezinden 45 dakikada, Adana il merkezinden ise 1.5 saatlik yolculukla ulaşılabilen Toros dağlarının eteğindeki Atlılar köyü, şehir gürültüsünden uzak, sadece büyük ve küçükbaş hayvanların seslerinin duyulabildiği tipik bir Anadolu köyü.
Yaz aylarında 150 olan hane sayısı kış aylarında 50'ye kadar düşen, şu sıralar karlar altındaki görünümüyle eşsiz bir görsellik sunan Atlılar köyünün en büyük özelliği ise, halkın ortalama yaşam süresinin 90'ı bulması.
Yaşlı erkeklerin kahvede toplandığı, kadınların evlerinde bazen pencereden karla kaplı doğayı seyretmekle yetindikleri köye gelen herkes “tanrı misafiri' olarak kabul ediliyor.
Konuklara kar üstünde mangalda sucuk ekmek servisi yapan köy halkının misafirperverliği, doğanın güzelliğiyle bütünleşiyor.
Yaz aylarında yetişen iri taneli kirazları ve küçükbaş hayvancılığıyla tanınan Atlılar'ın muhtarı Bahri Yıldırım, yaptığı açıklamada, köy halkının tamamına yakın bölümünün yaşlılardan oluştuğunu, uzun ömürlerinin beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimlerinden kaynaklandığını bildirdi.
Muhtar Yıldırım, köyde ortalama ömür süresinin 90'ı bulmasının gelen konuklar tarafından da hayretle karşılandığını belirterek, “Biz şehirlerin marketlerinde satılan konserveleri, katkı maddeli yoğurt ve sütleri tüketmeyiz. Köy halkının tamamı sebze ve meyvesini kendi üretir. Bir de buralar yazın serin, kışın da karlı geçer. Soğuk hava da insanın dinç kalmasını sağlıyor. Burada aile ortamında yaşıyoruz. Hiç kimse kimseyle kavga etmez, strese girmez, tam tersi birbirlerinin sorunlarına ortak olur. Bütün bunlar uzun ömürlü olmak için yetiyor” dedi.
Yıldırım, köyün temiz havasının yanı sıra doğal güzelliklerinin de son günlerde yerli turistlerin ilgi odağı olduğunu, özellikle fotoğrafçıların köylerine gelerek günlerce kaldıklarını bildirdi.
Yıldırım, köye 3 kilometre mesafede bulunan ve kış aylarında donan göletin de fotoğrafçıların ilgi odağı olduğunu söyledi.
UZUN YAŞAMIN SIRRI
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Tetiker ise yaşanılan ortamın, yaşam biçiminin ve beslenme alışkanlıklarının, insanların ortalama yaşam süresini belirleyen en önemli faktörler olduğunu bildirdi.
Sahil kentleri ve dağ köylerinin bazılarında diğer köylere oranla ortalama yaşamın uzun olduğuna dikkati çeken Tetiker, “Bu köylerin özelliklerini inceleyip, yaşam süreleriyle bağlantıyı araştırdığımızda hormonsuz gıda tüketimi, bol oksijenli temiz hava, doğal beslenme, et, süt ve yoğurdun katkısız tüketilmesi karşımıza çıkıyor. Bir de bu köylerimizdeki insanlarımız şehirlerin trafik gürültüsü, katkı maddesi bol gıdaları, hava kirliliği, egzoz gazlarının dumanlarından uzak olduklarından ömürlerine adeta ömür katıyorlar” dedi.
Tetiker, Atlılar köyünde olduğu gibi geçimi hayvancılık ve tarıma dayalı olan köylülerin yaşam koşulları gereği daha hareketli olduklarını, bahçe ve tarla işleriyle uğraştıklarını, meyve ve sebzelerini doğal ortamda kendilerinin yetiştirdiğini, süt ve yumurta ağırlıklı beslendiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Biz başta tansiyon ve şeker olmak üzere beslenme ve yaşam koşulunun belirleyici faktör olduğu çeşitli hastalıklar için başvuran hastalarımıza tıpkı köylerde olduğu gibi bol hareketi, doğal beslenmeyi, temiz havayı, stresten uzak durmayı öneriyoruz. Oysa, bütün bu önerilerimiz köylülerimizin yaşam biçimini oluşturuyor.
Atlılar köyünün uzun yaşamında genetik faktörlerin de etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bu köyün halkı Kafkas kökenli. Kafkaslar'da yaşayanlar dünyada ortalama yaşam ömürleri en uzun kişiler olarak biliniyorlar.”
(AA)