HALİD'E BİZ DE TAVSİYE ETTİK (?)
"Kendi aklına hakim olamayanlar, başkalarının aklına mahkum olurlar. Kendi yurduna sahip çıkamayanlar; vatan, bayrak, namus diye ağlar dururlar." (Torlakon öğretisi)
---Bak Halid!... Terörden hemen vazgeç!
***İsrailliler katliamdan vazgeçsin, biz de terörden vazgeçelim.
---Olmayacak işe "amin" diyorsun Halid!... Bilmez misin ki; Devletler arası hukuka göre "Katliam meşru, terörse suç"tur!...
Çinlilerin Doğu Türkistan'da, Ruslar'ın Çeçenistan'da, Amerikalılar'ın dünyanın dört bir yanında yaptıkları katliam ve en aşağılık işkencelere bir şey diyen var mı?!... Haa!... Devletlerin ustaca gerçekleştirdikleri terör eylemleri de meşru görülür. Bu konuda İsraillilerin ayrıca dokunulmazlıkları vardır. Onlar, ellerine yüzlerine bulaştırıp iş üstünde yakalansalar da farketmez. Birleşmiş milletler bile, bırak yaptırım uygulamayı, onları kınamaya korkar. Adı "Birleşmiş İlletler"e çıkmıştır onun. Siyonizmin sigortası gibi çalışır. Emperyalizmin beyni de, siyonizmdir zaten...
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİYONİZMİN SİGORTASIDIR!!!...
Sigortanın bittiği gün, ABD'nin çöktüğü gündür!...
Hem, silahları da hemen bırak!...
***İsrail'in silah bırakması niçin istenmiyor?...
---Oğlum, evladım, yavrum Halid!... Siz hemen silahları bırakın ki; daha kısa sürede amaçlarına ulaşsın İsrailliler. "Vaadedilen" toprakların yüzde birini bile henüz ele geçiremedi fıkaralar(!). İngilizler de olmasaydı, bu kadarını da bulamayacaklardı. Üstelik, dörtbin yıllık gecikmeyle KDV'si, neması içinde; Ankara'ya kadar genişledi sınırlar. Yani senin anlıyacağın; Batı komşularının "Büyük Yunanistan" olacağını hayal ediyorlar... Üstelik, bütün dünyanın tanıdığı İsrail'i sen de (çok iyi) tanımak zorundasın!...
***Tanısam da, tanımasam da; binlerce Filistinli'nin katili olan bir terör odağı var ortada... İsrail'in öldürdükleri niçin hiç hesaba katılmıyor?!... Modern silahlar ve buldozerlerle, evleri başlarına çökertilen insanlar niçin görmezden geliniyor?!...
---Siz daha fazlasını öldürmüşsünüz Halid!...
***Nasıl olmuş o?
---Ölen her bir vatandaşına karşılık, yüz kişiyi öldürme hakkı var İsrail'in(!). Ayrıca, her bir köpeğine karşı on; kedisine karşı beş; kafeste beslenen kuşuna karşı iki; buzağıya karşı da elli Filistinli'yi öldürme hakkı(!)... Bu duruma göre siz daha çok öldürmüşsünüz. Yani; İsrail daha kontenjanı doldurmamış...
***Daha neler!...
---İntihar eylemlerine de derhal son verin!...
***Elli yıllık İsrail ne kadar devletse, buraların asıl sahibi bizler de devletiz... Onun kullandığı silahlardan bize de verin, intihardan hemen vazgeçeriz. Çaresiz kalmasanız, siz hiç intiharı aklınızın köşesinden geçirir misiniz... "Kurşununu düşmanına yetiştiremeyen, kendisini kurşuna döndürmek zorunda kalır." diyor, Torlakon öğretisi. Bizim çaresizliğimizi apaçık ifade ediyor...
---Adınız çıkmış dokuza, inmez sekize Halid!... Dünya sizi terörist olarak tanımış bir kere!...
***Dünya öyle mi tanımış; yoksa öyle mi tanımak istiyor?!...
---Ne farkeder?...
***Çok şey farkeder... Şu anda, İsrail saldırısı sonucu komalık olan ve şans eseri olarak hayata dönen bir Filistinli Liderle konuşmaktasınız. Eğer, Ürdün Güvenlik Güçleri uyanık davranıp ajanları enselememiş olsalardı; şu anda ben hayatta olmayacaktım. Ajanların hayatına karşılık olarak gönderdi "Panzehiri" İsrailliler. Ve aynı anlaşmayla serbest bırakıldı; İsrail zındanlarında ömrü çürüyen felçli Şeyh Yasin... Daha sonra olanları hatırlayın. Gözleri görmeyen, boynundan başka hiçbir yerini hareket ettiremeyen yetmişbeş yaşındaki bu yatalak adamcağızı, sabah namazı çıkışı tekerlekli sandalyesiyle birlikte parça parça etti İsrail füzeleri. Ardından da; "Yaşayan en tehlikeli teröristi öldürdük!" diye demeç verdiler...
Sabra ve Şatilla'da yüzlerce Filistinliyi, paslı bıçak ve baltalarla katlettiren kasaplar "Devlet Başkanı" oldu...
Kolları ve kafaları İsrail askerlerince taşlarla kırıla kırıla öldürülen Filistinli çocukları neden hatırlamıyor dünya?!...
İsrailli askerlerce öldürülen oniki yaşındaki Ahmet Hatip'in ailesinin; çocuklarının organlarını altı İsrailli hastaya bağışlayıp hayata döndürmelerini sağlamaları "teröristçe" bir düşüncenin ürünü mü?!...
Filistinlilerin evlerinin başlarına yıkılmasını protesto etmek amacıyla İsrail buldozerinin önüne geçip engel olmak isterken ezilerek vahşice öldürülen "Barış Gönüllüsü" Amerikan vatandaşı Rachel CORRİE'yi ne çabuk unuttu dünya?!... Bunun hesabını niçin sormak istemedi Amerika?!...
---Amerika dediğin devlet; her ne kadar Amerikalılar "Maymun" karakteri taşısa da, Yahudilerin, burnuna zincir takıp oynattıkları "Grizzly Ayısı"ndan başka bir şey değil ki Halid!... Üstelik, Amerikalıların derdi sen misin!... Onların derdi dünyadan büyük; karınlarındaki ve kıçlarındaki yağları eritmekle meşguller...
Sözün özü; bunların hepsini de sen zaten biliyorsun Halid!...
Osmanlı dağıldı; Türk'ün gücü azaldı.
Türk'ün gücü azaldı; İslam garip kaldı.
İslam garip kaldı; insan da garip kaldı...
Türkiye'de bile "Türk lobisi" sindirildi Halid!
Ortalık (Medya) Türk düşmanından geçilmiyor...
Filistinliler hallerine şükretsinler ki; dünyanın gözü önünde (Dünya'nın merkezinde) duruyorlar. Bir şekilde görülüyorlar...
Çeçenistan, göz ardı Halid!... Yok edilen insanlığın feryadına kulak asan yok!...
Hele o Doğu Türkistan!... Dünya duvarının ardında, kan deryasında boğulan!...
Bebek yiyen yamyam Çin sürülerinin yağma ve talanında savrulan!...
Ne, Osman BATUR'un; ne de kızı AZAPAY'ın feryadını oldu duyan... Kulakları, kolları ve bedenleri halkın gözleri önünde doğranırken...
Ne, Nurfay BATUR'un; ne de yiğit Türk kadını Biy Ayça'nın çilesini... Kızgın demirlerle dağlanırken...
Ve ne de, beş yaşındaki oğulları Habibullah'ın... Anacığının gözleri önünde kılıçla parçalanırken.....
Sizler yine de halinize şükredin Halid!...
Ve bu necib Türk Milletine de yürek dolusu dua edin...
Eski, haşmetli günlerine geri dönsün; mazlumlara ve İNSANLIĞA SAHİP ÇIKSIN DİYE...
Yamyamların bile devletleri olduğu bir devirde,
DOĞU TÜRKİSTAN DEVLET OLSUN; AYYILDIZLI GÖKBAYRAK HÜR OLSUN DİYE...
21 Şubat 2006
TORLAKON
)
