İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü kara ve hava operasyonlarını kınamak için Londra'da artık rutin hale gelen protesto gösterileri devam ederken, İşçi Partili İngiliz Milletvekili Jeremy Corbyn ve Müslüman olan ünlü gazeteci Yvonne Ridley, İsrail'in Gazze'de devam eden operasyonu ilgili ilginç iddialarda bulundu.
Afganistan'da 30 ay Taliban tarafından esir tutulan ve daha sonra serbest bırakıldığında İslam dinine geçmeye karar vererek, tesettüre giren ünlü İngiliz gazeteci, TV yorumcusu Yvonne Ridley çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ridley, İsrail Ordusu IDF'in özellikle Avrupa'da yaşayan çift pasaportlu Yahudileri "yedek kuvvet" olarak askere çağırdığını ve kuvvetlerin Gazze Şeridi'nde toplandığını iddia etti. Halen İsrail ordusu içinde çifte vatandaşlıktan faydalanan Avrupalı Yahudilerin askerlik yaptığının bilindiğini belirten Ridley, "Avrupalı gençler hatta Arjantin, Bolivya gibi ülkelerden gelen Yahudiler askere alınıyor. İngiliz hükümetinin dikkatine bu konuyu getirdim ancak aldığım cevap İngiltere'nin 'ateşkes' sağlanması için çaba sarf ettiği ve bu konun öncelikleri olmadığı yönünde oldu. İngiliz, Alman, İspanyol ve daha birçok ülkeden Yahudi vatandaşı Siyonist orduda görev almak için geliyor" şeklinde konuştu.
Ridley, bölgede görev yapan bir İngiliz gazeteci arkadaşının Gazze şeridinde Almanca aksanlı bir askerden "yedek kuvvet" adı altında bu askerlerin toplandığı bilgisini aldığını ve konun çok ciddi olduğunu belirtirken, "İsrail için çarpışan bu askerlerin durumu ne olacak? Bu askerler ülkelerine geri döndüklerinde savaş suçundan sorumlu tutulacaklar mı? Gazze'de kullanılan kimyasal silahlardan sorumlu tutulacaklar mı? İşlenen insanlık suçundan ülkelerine döndüklerinde yargılanacaklar mı? Nurnberg mahkemelerinden bildiğimiz gibi artık 'Ben sadece görevimi yapıyordum' demek savunma değil" dedi.
İşçi Partili İngiliz milletvekili Jeremy Corbyn'de İsrail'in Avrupalı askerlerini yeterli delil ve bilgi topladıktan sonar İngiliz Parlamentosu'nun gündemine taşıyacaklarını belirtirken, İsrail'in tüm uluslararası anlaşmaları çiğneyerek, yasaklı silahları Filistin halkı üzerinde kullandığını iddia etti.
Yüzlerce Filistinlinin ölümüne yol açan olayların temelinde Avrupa ve ABD eksenli stratejinin Filistin'de demokratik olarak yapılan seçimlerin sonucunun kabullenmemesi ve İsrail'i cesaretlendirmesi olduğunu belirten Corbyn, "İsrail tüm insan hakları antlaşmalarını ihlal ederken, AB, İsrail ile ticaret antlaşması yapıyor. Önümüzdeki hafta ise AB, Filistin'de insanlık suçu işlemeye devam ederken İsrail'in statüsünü AB içinde ortak üye kategorisine çıkaracak" dedi.
Corbyn, İsrail'in "fosfor bombası" ve "misket bombası" ile birlikte azaltılmış uranyumdan yapılan ve "nükleer silah" statüsündeki sığınak delici "bunker buster" tipi silahların kullanıldığını iddia etti.
Gazze Şeridi'ndeki hastanelerden gelen raporlardan ve doktorların verdiği bilgilerden bu silahların bölgede kullanıldığını söyleyen Corbyn, "Azaltılmış uranyum oldukça ağır bir madde ve oluşturulan patlama ile ortaya çıkan atık ise lokalize olmuş bir nükleer atıktır. Bu tip bombalar körfez savaşı, Irak savaşında da ABD tarafından kullanılmış ve binlerce insan kanser olmuştu" şeklinde konuştu.
Öte yandan Londra'da İsrail büyükelçiliği önünde yapılan protesto gösterilerine 400 civarında kişi katılırken, polisin diğer günlere oranla az sayıda olan göstericilere rağmen ara sokakları kapatıp, olağan dışı güvenlik önlemi alması dikkat çekti.
Göstericiler "Gazze'deki soykırıma son", "Filistin'e özgürlük", "İsrail barbarlığına son", "İsrail'e boykot", "Esas soykırım Gazze'de işleniyor", "Katil Olmert" yazılı dövizler taşıyor. Ellerinde Hamas, Filistin ve Ürdün bayrağı taşıyan göstericiler, zaman zaman tekbir getirerek Filistin'de yaşananların intikamının alınacağına dair sloganlar attı.
Londra'da rutin hale gelen İsrail'i protesto gösterilerini İngiltere'de faaliyet gösteren El Aksa Dostları, Savaşa Son Koalisyonu, İngiliz Müslümanları İnisiyatifi, Britanya Müslümanları Konseyi ve Filistin'e Özgürlük gibi organizasyonlar düzenliyor.
Kaynak: Aktifhaber