"Dostun tokadı uyanma şansı tanır, düşmanınki tanımaz."(Torlakon öğretisi)
Hassas ve insancıl bir yapısı olan Sakallı Bayram, kendi kendine birşeyler bıdırdadıktan sonra derin derin iç çekti:
--- Aaah, ahh!... Bir daha dünyaya gelirsem kuş olmak isterdim...
*** Hayrola Bayram emmi!... Ne iş, ne kuşu?!...
--- Ne bileyim, kuş işte... Ne kuşu olursa!
*** İyi de, karar vermen gerek hangisi: serçe mi, güvercin mi, karga mı?... Yoksa devekuşu mu?
Dokuzbinbeşyüz çeşit kuştan hangisi?...
--- Kendi halinde bir serçecik olabilirim.
*** Eğer serçe olursan: şu anki hayatında olduğun gibi kendini güvende hissetmez; yılanların, kedilerin, delicelerin, kargaların ve ayrıca da kapı komşun Murtazanın çocuklarının saldırılarına uğrar dururdun.
--- Neyse... Ben barışçı bir adamım... Beyaz bir güvercin olmak daha uygun düşer.
*** O durumda da: başta göçmendoğan ve erkek çakırkuşu olmak üzere pek çok düşmanın olur. Yavru ve yumurtalarını kargalar çalar. Yavrularının hasreti, seni erir bitirir. Ayrıca, Avcı Cafer güvercin etine bayılır...
--- Dediğime pişman etme beni!... Düşmanı olmayan hiç mi kuş yok?!...
*** Sana "Kartal ol" diyecek oluyorum ama (başta insanlar ve gece avcısı puhular olmak üzere) az sayıda da olsa o bile düşmansız değil. Üstelik, pençene aldığın tavşanın gözlerini oymak, senin gibi hassas yürekli ve barışçı birine zinhar uymaz.
--- Peki, ne olmalıyım sence?
*** Sana akbaba olmayı önerebilirim. Böylece can yakma derdinden kurtulmuş olur; kimsenin, kokusuna bile tahammül edemediği çürümüş leşlerle giderirsin açlık duygunu.
--- ..........?
*** Ne o?... Yüzün birden buruştu. Akbabalar yüzlerini hiç buruşturmuyorlar ama!...
--- Canım, senin de önerdiğin şeye bak... Hiç mi aklına gelmedi daha münasip birşey?
*** Gelmez olur mu... Bizde malzeme bol.
--- Uygun birşey diyeceksen, de. Yoksa...
*** Sana en iyi uyacak kuş "Sakallı akbaba" Bayram emmi... Üstelik sakalın da hazır...
--- Nasıl birşey o? İlk defa senden duyuyorum...
*** Bu akbaba, ülkemizde bulunan dört akbaba (Kara, kızıl, sakallı, mısır) türünden biri. Eskidünya (Asya,Avrupa ve Afrika)da yaşıyor. Avrupa'da nesli kesildikten sonra yeniden üretmeye başlamışlar. Batılılar, yüzündeki siyah tüyleri sakala benzettikleri için "Sakallı"; bizimkiler de bıyığa benzettikleri için "Bıyıklı"; ayrıca da kuzukuşu, Nurikuşu, kemikkıran gibi adlar vermişler.
Bilimsel adı "Gypaetus barbatus".
Bu garibim, öyle can neyim filan yakmıyor. Pek leşlere de dokunmaz. Doğadan bulduğu kemikleri kırarak yutar. Yerden onbirbin metrelere kadar sessizce yükselip, kemik gözler durur. Leşe pek bulaşmadığından dolayı da diğer akbabalar gibi dazlak da değildir. Altın rengi saçları vardır; rüzgarda dalgalanan... Hadi yine iyisin; kellikten de kurtulacaksın...
--- Vallaha mı?... Dalga geçme benimlen!...
*** Niye yalan söyleyeyim ki... İnanmazsan, aşağıdaki resmine bir bak...
--- Hımmm... Yakışıklı kuşmuş doğrusu... Kafama yattı valla!... Peki bunun hiç düşmanı yok mu?
*** Bu kuş, ucalarda gezindiği için pek düşman görmez. Lakin, geçen yıl, nasıl olduysa Akdağ'ın yamalarında avcılara hedef olmuş: boyu yüzyirmi santim, kanat açıklığı üçbuçuk metre olan "Devlet gibi" bir erkek kuş... Diğer yırtıcıların aksine, sakallıların erkek bireyleri daha iridir. Manzarayı görünce yüreğim yandı. Öyle üzüldüm ki, sermayem batmış gibi...
"Birader... Bu ne kuşu? İlk defa rastladık." dediler.
"Tanımadığınız şeyi neden öldürdünüz?" dedim.
"Aniden paldırdayıp çıktı... Biz de tetiği çekmiş bulunduk." diye cevap alınca:
"Babanız aniden tapırdayıp çıksaydı, onu da mı vuracaktınız... Delirtmeyin beni!" diye çekiştim.
"Bi daha olmaz." deyip uzaklaştılar.
--- .................?
*** Ne o?... Betin benzin birden attı... Şakayı bir yana atalım da Bayram emmim; sen sen ol, insanlıktan şaşma.
Ademoğlunun fitneye boğduğu bu dünyanın insana ihtiyacı var; akbabalar, vazifelerini zaten biliyorlar…
26 Nisan 2005
TORLAKON
( TORLAKON, Türk Savunma Sanatı ve HayatFelsefesidir.)